Kırık Sac Ucları ile Vedalasma Zamanı

Güzellik dünya var olduğundan beri tüm insanların ilgi alanı olmuş,kadınların güzelliklerini ön plana çıkarmasında saçlar önemli bir unsur olmuştur.

Saç kadınlar için öyle önemlidir ki efsanelerde saçlarının güzelliği ile anılan,sadece ceza olsun diye saçları kesilen kadınlar görürüz.

Rapunzel'in kaleden sarkıttığı uzun saçları ,prensi taşıyacak kadar güçlüydü.Muhtemelen saçlarını süt ile yıkayan Kleopatra'nın da hiç kırığı yoktu.

Gelelim günümüze...

Kimimiz uzun saç kimimiz ise kısa saç seviyoruz.Ben uzun saç seven gruptayım ve çocukluğumda sürekli kısa olan saçlarımı yıllardır uzun kullanıyorum.

Üstelik onları boyuyor,ısı ile şekillendiriyorum.

Hal böyle olunca bir süre sonra saç uçlarım zayıflayıp kırılmaya başlıyor.

Saçım ne zaman istediğim uzunluğa ulaşsa uçları yıpranmış oluyor.Kırıklardan kurtulmak için saçlarımı kestiriyorum ancak bir sonraki uzamaya kadar ne yazık ki tekrar kırılmış oluyorlar.

Peki saçları kestirmeden kırıklardan kurtulmanın yolu var mı?

Bir süredir denediğim yeni bir saç bakım serisi uzun saçı sevip kırıklar yüzünden saçlarıyla vedalaşmak istemeyenlere çözüm getiriyor.

Saç bakımında lider markalardan biri olan Dove'un devrim yaratan yeni ürünü kırık saç uçlarından kesim olmaksızın kurtulmamızı sağlıyor.

Nasıl mı?

Dove’un kırık uçlu saçlar için geliştirdiği seri içinde bulunan “Polielektrolit Kompleks (PEC)” teknolojisi sayesinde saçlarımızı sık sık kestirmek zorunda kalmaktan kurtuluyoruz. Türkiye’de bir ilk olan PEC teknolojisi, içindeki pozitif ve negatif yüklerin birbirini çekmesiyle kırık uçların birbirine mıknatıs etkisiyle yapışmasını ve saç uçlarının yeniden sağlıklı görünüme kavuşmasını sağlıyor.

Saçım ne zaman istediğim uzunluğa ulaşsa uçları yıpranmış oluyor.Kırıklardan kurtulmak için saçlarımı kestiriyorum ancak bir sonraki uzamaya kadar ne yazık ki tekrar kırılmış oluyorlar.

Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Saç Bakım Kürü 3 kullanım sonrasında kırık görünümde gözle görülür iyileşme sağlıyor. Seride bulunan şampuan, saç kremi ve bakım kürü bir arada kullanıldığında ise ürünler birbirini destekliyor ve daha kalıcı,daha etkili sonuçlar ortaya çıkıyor.

Hem nemli hem de kuru saçlara uyguladığım bakım kürü, durulamaya gerek olmadan saç kırıklarına yapışıyor ve onarım süreci başlıyor.Saçlarım bir yandan onarılırken diğer yandan mis gibi kokuyor.

Sonuç olarak kullanımdan günler sonra saçlarım çok daha iyi görünmeye başladığı gibi kırıkların oluşturduğu pütürlü yüzeyden kurtulmuş oldum.

Fiyatlarını da oldukça uygun bulduğum seriyi sevdim ve uzunca bir süre kullanmayı düşünüyorum.

Sizde kırıkların uzamasına izin vermediği saçlara sahipseniz Dove Onarıcı Çözümler Ailesinden Kırılma Karşıtı Seri'ye şans verebilirsiniz.

Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Şampuan 600 ml: 11.95

Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Saç Kremi 600 ml: 11.95

Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Saç Bakım Kürü 125 ml: 16.95

Ürün videosu için;

ARTNET Fondöten ve Allık Fırçası Deneyimi

Sevgili Gülsen'in Kadınlar günü etkinliğine sponsor olan Tarko bize bünyesinde bulunan üç farklı markaya ait ürünlerden göndermişti.Günün yazısı Artnet'in iki makyaj fırçası üzerine olurken Lionesse ve Solingen'e ait ürünlerden daha sonra bahsedeceğim.

Her kozmetik sever gibi makyaj fırçalarını seviyorum.Elimdeki fırçaların pek çoğunu dağıttım ve şimdi  MAC ve RT fırçalarla makyajımı yapıyorum.Artnet Fırçalarla da daha önce tanışmıştım ancak o dönemde bu kadar çeşitleri yoktu ya da ben denk gelmemiştim.

Şimdi fondöten fırçası ve allık/pudra fırçasına göz atalım.

Art Net Professional Line Allık/Pudra Fırçası ilk olarak yumuşak kılları ve kaliteli malzemesi ile dikkatimi çekti.Ponyhair'dan yapılmış doğal kıllara sahip fırça ile istenen miktarda ürün alınarak başarılı bir biçimde allık uygulamak mümkün.Daha çok allık uygulaması için tercih ettiğim fırçayla siz dilerseniz pudra uygulaması da yapabilirsiniz.Orta yoğunluktaki kıllar sayesinde doğal görünümlü pudra uygulaması yapmak hiç zor değil.
Edit : Yıkama sonrası zamanla fırça kıllarımda şekil bozukluğu oluştu.Fırçan şu an ne yazık ki bu görseldeki gibi değil...

Fondöten Fırçası;Uzun zamandır yassı fırçalarla fondöten uygulaması yapmamışken bu fırça sayesinde keyifle fondöten uygular oldum.Kılları çok yumuşak ve iz bırakmadan uygulama yapmaya imkan veriyor.Uzun ahşap saplı fırçanın kalitesi ele alınır alınmaz farkediliyor.

Maske uygulaması içinde kullanılabilecek bu fırçada diğeri gibi doğal kıllara sahip ve dökülme yapmıyor.

ART NET fırçaları Ankara'da otururken Pino Kozmetik'ten alırdım.İstanbul'da nerede satıldıklarını henüz bilmiyorum ancak internette satışı olan sitelere rastladım.Bu sitelerden birinde fondöten fırçası 14 allık fırçası ise 25 TL fiyata sahipti.Göz makyajına uygun olan fırçalar ise çok daha uygun fiyatlıydı.

.

        Uygun fiyatlı ancak kaliteli makyaj fırçası arayışındaysanız Art Net fırçalar sizi mutlu edecektir.Fırça almadan önce mutlaka göz atmanızı öneririm.

Siz uygun fiyatlı hangi fırçaları kullanıyorsunuz,Art Net fırçalar ile tanışma fırsatı buldunuz mu?                                   

Gezi : Baltalimanı Japon Bahçesi

Geçtiğimiz haftalarda sevgili Elit Stil'in ''İlkbahar'da En Güzel Çiçek Açan Bahçeler'' yazısını okuduğumda Baltalimanı Japon Bahçesi çok ilgimi çekti.Evime çok yakın olan Baltalimanı'na bir iki kez gitmiş olmama rağmen bu bahçeden haberdar değildim.

İki hafta önce  misafirlerimize biraz Boğaz havası aldırmak için Baltalimanı'na indiğimizde daha arabamızı park ederken gözüm kiraz ağaçlarının yan yana sıralandığı bahçeye takıldı.Hemen ne var ne yokmuş merak ederek bahçeyi gezdik,hatta biraz fotoğrafta çektim ancak sakuraların henüz açmadığını gördüğümden daha sonra tekrar gelmeyi planlayarak bahçeden ayrıldım.

Bu hafta sonu kızımın 23 Nisan programından sonra eşime tekrar Japon Bahçesi teklifinde bulundum.O da bahçenin son halini merak ederek bizi Baltalimanı'na indirdi.Evet bu gidişimizde ağaçlar pespembe kiraz çiçeklerine ev sahipliği yapıyordu.Bizde güneşli havanın da etkisiyle bahçede keyifli dakikalar geçirdik.

Bu yazımda bahçenin farklı haftalarda çekilmiş resimlerini göreceksiniz.Örneğin üstteki gelin edasında salınan ağacın çiçekleri bu gidişimizde yerini yemyeşil yapraklara bırakmıştı.

Japon kiraz bahçesi 4.Levent yönünden inildiğinde sahilin hemen başında,Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'nin karşısında bulunuyor.Bahçe'de yapılan kısa bir gezi sonrasında sahil yürüyüşü yapmak ve boğaz havası almak mümkün.Hatta 10-15 dakikalık bir yürüyüşle Emirgan Korusuna'da geçebilirsiniz.

 BAHÇENİN KURULUŞU

Türk ve Japon halklarının kardeşlik duygularını pekiştirmesi, her iki ulusun kültürel iletişimi gerçekleştirmesi ve birbirlerini daha iyi tanıyabilmeleri adına planlanmış, iki ülke arasında binlerce kilometrelik mesafe olmasına karşın ulusların birbirlerine gösterdikleri sevgi ve saygı neticesinde, 2003 yılının Japonya´da Türk Yılı ilan edilmesi ve Japonya´nın Shimonoseki Kenti ile İstanbul´un Kardeş Şehir olması nedeniyle Japon bahçesi çalışmalarına başlanmıştır.

 Japon Bahçesi´nin en önemli materyallerinden biri de giriş ve çitlerdir. Giriş kapısı, iki ülkede de bulunan Boğaz Köprüsü sembolize edilerek tasarlanmış olup kardeşliği simgelemektedir. Tasarımda Japon bahçelerinde sıklıkla kullanılan bitkiler yer almaktadır. Bahçenin düzenlenmesinde Japon Bahçe Sanatı´nın genel karakteri olan doğal malzemeler kullanılmıştır. Japon Bahçesi´nin tüm özellik ve öğeleriyle yaşatılacağı bahçede; Şelale, Doğal Gölet, Ada, Ada´yı her iki yönde kıyılara bağlayan Taş ve Ahşap Köprüler ve Kuru Köprü inşa edilmiştir. Japon Çay evi bulunmaktadır.

 Parkta, 4850 adet ağaç ve bitki kullanılmıştır. Bahçenin Japon Kültürü´nü yansıtan iki adet kapısı, bir adet çeşmesi ve kuru bahçesi bulunmaktadır. Bahçe, çok sayıda doğal taştan imal edilmiş fenerler bulunmaktadır. Bahçenin etrafı ise, Japon stili duvarla inşa edilmiştir.

 Bahçe sakin bir saat geçirmek,şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için ideal bir yer.Mekan olarak çok büyük olmadığından uzun saatler geçirmek mümkün değil tabi.Sakura ağaçlarının açtığı bu haftanın ise en tatlı zamanlarından biri olduğunu düşünüyorum.

 Benim minik kuzular bahçeyi pek bir sevdiler.Özellikle yapay gölet üzerindeki taşlarda yürümek,minik tahta köprüden geçmek ve çimlerin üzerinde yuvarlanmak çok hoşlarına gitti.

Bahçe'ye her iki gidişimde de fotoğraf çekimi için gelmiş gelin ve damatlara rastladık.Evliliğinde 14 yılı geride bırakmış bir çift olarak biz de fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedik.

 Bu güzel çiçekler Japon gülleri olsa gerek.Güzelliklerini izlemeye doyamadık.

Yukarıda bahçe içinde bir Japon Çayevi olduğu bilgisi vardı.Ben her iki gidişimde de bu çayevi'nin açık olduğunu görmedim.Belki açık olsa içilen bir bardak çay bu bahçede daha uzun zaman geçirmeye vesile olur ama şimdilik biraz gezdikten sonra kemeriye altında çevre izlenip çıkmadan başka yapılacak bir şey olmuyor.

Olur da yolunuzu düşürürseniz Japon Bahçesi haftanın her günü ücretsiz gezilebiliyor.Unutmadan eklemek istediğim bir şey daha var.Japonya'nın Şimonoseki Hinoyama Parkı ise İstanbul'u andıran köprü manzarası ile dikkat çekiyor. ve Türk Lale soğanları ile oluşturulmuş bu parkta iki ulusun arasındaki dostluğu ifade ediyor.

Sakura güzelliğinde bir gün geçirmeniz dileklerimle...

Artemis Doğal Burç Kremi / Terazi

Bu yazıda Burçlar ile yakından ilgilenenlerin oldukça ilgisini çekecek bir kremden bahsetmek istiyorum.

Artemis Doğal Burç Kremleri çeşitli burçların ihtiyaçlarından ve  burçların özel kokularından yola çıkarak üretilmiş kremler olarak farklı içerik ve kokularla üretilmişler.

İlk dikkatimi çeken ürün ismindeki ''doğal''sözcüğüydü.Öyle bir zamandayız ki herkes isminin başına bir doğal ekleyiveriyor.Doğal olmayan doğal yoğurtlar,doğal olmayan doğal yumurtalar ilk aklıma gelenler.Hal böyle olunca Artemis Doğal nedir diyerek minik bir araştırma yaptım ve meraklılarını çok memnun edecek bilgiler elde ettim.

Artemis Doğal ürünlerinde kozmetiklerde kullanılan 4 zararlı madde kesinlikle kullanılmıyor.Bunlar paraben ve Alkol türevleriyle metal ve renklendiriciler.

%97.5 oranda doğal içeriğe sahip olan burç kremi öncelikle gönül rahatlığıyla kullanım avantajı sağlıyor.

Benim kullandığım kendi burcum olan Terazi.Burçlara çok ilgi duymayan ben bile Terazi burcunun sevdiği kokuları okuduğumda bir hayli şaşırdım.Yazılan kokularla benim sevdiklerim birebir örtüşüyordu.Böyle olunca daha da merak ederek Burç Kremini kullanmaya başladım.

Pompalı ambalajı kullanım kolaylığı sağlaması açısından başarılı buldum.

Gelelim kremin içerdiği kokulara;

Üst notaları mavi anemon, yeşil çay gibi çiçeksi ve ferah kokulardan,Orta notaları karamel gibi şekerli kokulardan,Temel notaları misk ve vanilya gibi gövdeli ve tatlı kokulardan oluşmaktadır.

Orta yoğunlukta olan kremi kullandığımda aldığım kokular başlangıçta hindistan cevizi gibi başlayan sonrasında ise tatlımsı bir kokuya geçiş yapan bir nitelikteydi.

Yapısı ise oldukça başarılı.Elleri hiç yağlandırmadan nemlendiriyor ve hızlıca emiliyor.

İçindeki bitkisel yağlar sayesinde hem el,hem vücut bakımı için Artemis Doğal Burç Kremi iyi bir seçenek oluyor.

*Avakado,Aynısefa,Üzüm çekirdeği,Kayısı Çekirdeği,Jajoba yağı,Aloe vera ve Gliserin

Sevgili Terazilere ithaf edilen güzel bir yazı ürün kutusunun üzerinde bulunuyor

Merhaba zarafet timsali,

İstediğin zaman kibarlığınla nasıl da aklını alıyorsun herkesin. Yeter ki bayağılaşmasınlar, sen zaten dengeleri bulmanın peşindesin.

Neyin nerede olduğunu sadece senin bildiğin, çekmecelerle dolu bir ev gibisin sevgili Terazi. Öyle akıllı orta yolların var ki sen olmasan yarımları birleştirip bütün yapmayı akıl edemezdik belki birçoğumuz. Ne “yanlış anlamaları” bir parmak şıklatışla düzeltmişliğin, ne kavgaları çok şükür başlamadan bitirmişliğin var senin.

Hayatı kendine yakışan şekilde yaşamak isterken güzel insan olmak kolay değil! E haklısın tabi, biraz uyanık olmak da lazım. Kimine göre hınzır, kimine göre iletişim sanatçısı. Baktığın yere göre değişir şekerim böyle şeyler, öyle değil mi?

Bırak kim ne derse desin, sonuçta insan kendinden ödün vermeden de yaptıklarını değiştirebilir.

Son söz olarak Artemis Doğal Burç Kremi pratik ambalajı,hoş kokusu,başarılı nemlendirmesi, en çok da temiz içeriği ve hayvanlar üzerinde test yapmayan yönüyle sevdiğim bir ürün oldu.

Siz de kendi burç kreminize buradan göz atabilirsiniz.

LR Karolina Kurkova Eau de Parfum

Sevgili Elif'in #bademlebudukdavet sponsorlarından LR Health&Beauty bizlere denememiz için çeşitli ürünler göndermişti.Anna Kurkova'nın bu parfümü de o ürünler arasındaydı.

LR'nin bu parfümünü günlük kullanım için uygun bulup oldukça sevdim.Bugün onu sevmeme yol açan özelliklerine bir göz atalım.

Starbox ailesinden olan KAROLİNA adlı parfümün yaratıcısı Uluslararası model,aynı zamanda bir Victoria's Secrets meleği olan Karolina Kurkova.Bu parfüm modelin LR için tasarladığı ikinci koku ünvanını taşıyor. 

Şişe tasarımı sizin için önemli midir bilmiyorum ama bence çok şık bir şişesi var.Yazı anımsatan turkuaz ile altın tonlar biraraya gelerek hem hafif hemde sıcacık bir kokunun müjdecisi oluyor.Şişe boynundan sarkan zincir ayrıntısını da çok hoş buldum.

Kokuya gelince taze pembe yeşil biber,gül,menekşe,vanilya,sandal ağacı birlikteliği ile hafif,çiçeksi bir parfüm amaçlanmış.

Yeşil biber ve vanilyanın çiçek kokularına iyi bir alternatif olduğunu ve kokuyu sıradanlıktan kurtardığını düşünüyorum.

Sıcak notalara sahip olan koku benim tenimle iyi uyum sağladı.Vanilya kokularını çok seven biri olarak parfüm içinde vanilyayı pek baskın bulmasamda biber ve sandal ağacı notalarının verdiği etkiyi iyi buldum.

Koku kalıcılığı maksimum 3-4 saat olan koku yaz boyu severek üzerimde taşıdıklarımdan olacak.

Eğer yakınlarınızda bir LR temsilcisi varsa kokuyu size denetmesini isteyebilirsiniz.

LR Health&Beauty kataloğunu buradan inceleyebilirsiniz.

Siz LR ürünleri ile tanıştınız mı,deneyip de en başarılı bulduğunuz LR ürünü hangisi?

Gezi : Emirgan Korusu Lale Festivali

Bugün renkli kozmetik yazılarına ara verip iç ısıtan görselleriyle Emirgan gezimizden bahsetmek istiyorum.Aslında gittiğimiz gün korunun tamamını gezememiştik.Üstelik blog yazısı hazırlama gibi bir planım da olmadığından çok fazla fotoğraf çekmedim.Ancak gördüğümüz güzellikler beni öyle etkiledi ki belki lale zamanı geçmeden görmek isteyenler olur diyerek sayfamda yer vermek istedim.

Emirgan Korusu,Sarıyer ilçesinde boğaz manzaralı, yamaç ve sırtlar üzerine konumlanmış 47.2 hektarlık bir alandan oluşuyor.Biz Baltalimanı üzerinden kısa bir sahil yürüyüşü yaparak ulaştık ve yaklaşık bir saat kadar kaldığımız sürede çoğunlukla lalelere odaklandık.

Aslında koru içinde birbirinden güzel üç köşk var ancak yanımızda olan misafirlerimizi yormak istemediğimiz için köşk ziyaretlerimizi başka bir haftaya sakladık.

Bizim gittiğimiz gün hafta sonu ve festivalin başladığı gün olduğu için epeyce kalabalıktı ancak hafta içi ve sabah saatlerinde çok daha tenha olacağını düşünüyorum.Koruda yapılacak bir sabah yürüyüşü,sonrasında boğaz manzarası eşliğinde içilecek bir kahve haftanın tüm yorgunluğunu atmaya yetecektir.

Korudaki ağaçların tamamı henüz yapraklanmamış olsada birbirinden güzel laleler görülmeye değerdi.

İstanbul Lale Festivali kapsamında ekilen 270 farklı türde 2 buçuk milyon lale ile Emirgan Korusu birinciliği kimseye bırakmamış.

Daha önce İstanbul'un lale zamanına hiç denk gelmemiş biri olarak doğanın muhteşemliğine hayran kaldığımı söyleyebilirim.

Üstelik çocuklarda koru ortamından ve çiçeklerden çok keyif aldılar ve lalelerle poz vermeyi ihmal etmediler.

Sizde güneşin sıcaklığını hissettirdiği bu güzel ayların tadını çıkarmak ve şehir yaşamından biraz uzaklaşıp dinlenmek isterseniz isterseniz Emirgan Korusu 1 Mayıs'a kadar sürecek olan fastival'de çeşitli etkinliklerle sizi bekliyor olacak.

Etkinlik detayları için buradan bilgi alabilirsiniz.

Mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle....

Farmasi Üçlü Göz Farı Paleti

Geçtiğimiz hafta Farmasi'den bir paket almıştım.İçinden çıkan ürünlerden biri de bu üçlü göz farıydı.Renkler uzun zamandır kullanmadığım bahar renkleri olunca hemen kullanmaya başladım.

Öncelikle üzerindeki yazılarıyla çok hoş bulduğum çantaya atmalık ambalajı çok sevdiğimi söylemeliyim.Ambalaj üzerindeki renkler far rengiyle aynılar.Bu da aynı seriden bir kaç farklı palete sahipseniz istediğiniz rengi kolayca ayırabilmeyi sağlıyor.

Palet birbiriyle kombinlenebilecek üç renkten oluşuyor.Renklerin ikisi mor tonlarında iken üçüncüsü kabında pudra rengi gibi duran ancak sürüldüğünde beyazı andıran bir renk.Bu üçüncü rengin mat yapılı bir krem tonu olmasını isterdim.Bu şekilde diğer renklerle uyum sağlasada kaş altı için başka bir far kullanma gereği duyuyorum.

Palet ince yapılı,yumuşak üç tane fardan oluşuyor.Pudra renkli olan far belki sedefli yapısınında etkisiyle içlerinde en belirgin olanı.Diğer iki far pigmentasyon olarak biraz zayıf ancak bu renk bir palet için daha pigmentli farları zaten kullanamazdım diye düşünüyorum.

En açık rengi göz pınarlarında,ortadaki rengi göz kapağında,en koyu rengi de gölge amaçlı ve alt kirpik diplerinde kullandım ve bir kaç gün sürekli aynı paletle makyaj yaptım.

Bu renkler kahverengi gözleri oldukça ön plana çıkarıyorlar.Sizde benim gibi kahverengi gözlüyseniz bahar aylarını fırsat bilerek bu renk farlara şans verebilirsiniz.

Bilindiği üzere Farmasi katalogla satış yapıyor.Oldukça başarılı rujları ve BB ürünleri var.

Bu fara ve diğer ürünlere göz atmak için,

Online katologlarını inceleyebilirsiniz.