Yıllar önce sıcak bir yaz günü Pamukkale travertenlerini tırmanmaya çalışırken ortama uygun olmayan giysilerimiz ve güneşten kamaşan gözlerimizle bu geziden pek keyif alamamıştık.
Bu yıl yanımızda iki çocuğumuzun olmasının etkisiyle uzun yolun bizim için yorucu olacağını düşünerek Denizli'de bir gün mola vererek ertesi gün Muğla'ya geçmeyi planladık.
Yaklaşık 7 saat süren yolculuğumuzun ardından Denizli'ye ulaştığımızda hepimizin üzerinde yol yorgunluğu vardı.
Geceyi geçireceğimiz odaya yerleşip yemeğimizi yedikten sonra bir yandan akşam saatlerinin yaklaşması diğer yandan yorgunluk derken Pamukkale'ye tekrar gitme fikrini konusunda kararsız kaldık.Sonunda biz görmüştük ama çocuklar da görsün diyerek Pamukkale'nin yolunu tuttuk.
Yaklaşık 20 km'lik kısa bir yolculuğun ardından Pamukkale'ye ulaştık.
Tam gün batımına denk geldiğimiz saatlerde eşsiz bir manzara ile karşılaştık.Güneş etkisini kaybettiği için travertenleri tırmanmak bir önceki gidişimize göre çok daha kolay oldu.
Travertenlere ayakkabı ile girmek ve bu bölgede sigara içmek yasak.Ayakkabılarınız elinizde dolaşmak istemiyorsanız yanınıza bir poşet ya da sırt çantası almanızı öneririm.
Özellikle güneşin tepede olduğu öğle saatlerinde gelecekseniz şapka,güneş kremi ve gözlüğünüzü de yanınızdan eksik etmemelisiniz.
Pamukkale'nin üç farklı girişi varmış.Nasılsa biz diğer girişlere her iki gidişimizde de denk gelmedik.Gezimize alt girişten başlayıp saniyeler içinde travertenlere ulaştık.Kuzey girişinde bir antik kent ve havuz olduğunu öğrendim ancak biz havuzlarda epeyce oyalandığımız için o kısmı göremedik.
Kızlar travertenlerde yürümekten suyla oynamaktan çok hoşlandılar.Zirveye tırmanırken akıllarından geçen tek şeyin sadece o sıcacık sularda yüzmek olduğundan kuşkum yoktu.Bunu önceden tahmin edemeyerek mayolarını yanıma almadığıma epeyce üzüldüm.
Herkesin inişe geçtiği bir zaman diliminde biz zirveye doğru ilerledik ve sakinliğin tadını çıkararak vakit geçirdik.Normal zamanda yürümekten hoşlanmayan çocuklar sularla oynamanın ve yürümenin zor olmadığı pütürlü zeminin de etkisiyle hiç şikayet etmeden saatler geçirdiler.
Böyle güzel bir manzaraya sahip olduğu için bence Denizli çok şanslı.Unesco'nun dünya mirasları arasında olan Pamukkale ,antik kenti Hierapolis ve şifalı suları ile pek çok turist çekiyor.
Havanın kararmasıyla aşağı doğru inişe geçtik.İşte bu esnada dönüşe geçmenin etkisiyle annelerinden izin koparan minikler kendilerini havuzun sularına bıraktılar....
Biz bir önceki gelişimize göre bu gezimizden çok daha fazla keyif aldık.Güneşin etkisini kaybetmiş olmasıyla beyaz travertenlerden yansıyan ışıktan ve sıcaktan rahatsız olmadan zaman geçirdik.
Çok yorulmuş olacağımızı düşünürken aşağı inip aracımıza döndüğümüzde ayaklarımızdaki şişliklerin inmiş,uzun yola bağlı ağrıların geçmiş olduğunu farkettik.
Özellikle çocuklar o kadar memnun kaldılar ki tatilin sonraki birkaç gününde bile Pamukkale'ye gidelim sözcüğünü eksik etmediler.
Pamukkale tatile giderken ya da dönerken uğramaya çok müsait bir konumda.O yüzden henüz gezme fırsatı bulamadıysanız mutlaka yolunuzu düşürmenizi öneririm.