1 Tem 2016

ORIFLAME OPTIMALS EVEN OUT CC KREM İNCELEMESİ

Yaz gelip havalar ısındığından beri çok sevdiğim fondötenlerimi rafa kaldırıp elimdeki BB ve CC kremleri kullanmaya başladım.Oriflame Optimals Even Out CC Yüz Kremi aylar önce elime geçmiş ancak mevsiminde etkisiyle bir türlü deneyememiştim.Havaların ısınmasıyla denediğim ve sonrasında elimin sıklıkla gittiği ürünlerden biri de Oriflame'in bu CC kremi oldu.
Bugün bir süredir kullandığım bu kremin genel özelliklerinden ve benim cildimde yarattığı etkilerden bahsetmek istiyorum.
Günlük kullanıma uygun olduğunu düşündüğüm CC krem fondötene yakın kıvamı ile cilt kusurlarının görünümünü azaltıp eşitlenmiş bir cilt tonu sağlarken ciltte fondötenin yarattığı ağırlık hissinin aksine daha uzun süre rahatsızlık hissetmeden kullandığım bir ürün oldu.

Sadece iki rengi bulunan CC kremin bendeki rengi olan Light ilk sürdüğümde açık renk hissi verse de bir süre sonra cilt rengimle bütünleşiyor.Medium renginin bana daha iyi olacağını düşünerek internette biraz araştırma yaptığımda medium renginin koyu cilt tonlarına uygun olduğu ya da yazın bronzlaştıktan sonra kullanılabileceği bilgisine ulaştım.
Oriflame Optimals Even Out CC Krem Yorumları
Özellikle ıslak makyaj süngeri ile uyguladığımda duruşunu çok beğendiğim krem cildime aydınlık bir görünüm kazandırırken bir fondötene yakın derecede kusur kapatıyor.Ben karma cilt yapım sayesinde bu ürünü sıcak yaz günlerinde altına başka bir ürün uygulamadan tek başına kullanabiliyorum ve ürün bilgisinin aksine mat değil nemli ve hafif ıslak bir bitiş elde ediyorum.Krem cildimdeyken aynaya baktığımda gördüğüm sonuç beni memnun ederken
gün sonunda özellikle alın bölgesinden parlamaya başlıyor.Normal ve kuru ciltlerde bu durumu yaşamayıp daha iyi bir sonuç elde edeceği
görüşündeyim.

 Koyu renkli lekeleri giderme ve yenilerinin oluşumunu engelleme vaadinde olan ürün içerdiği SPF20 ile leke oluşumunu bir miktar engelliyor olsada var olan lekelerimde şimdilik bir değişiklik gözlemlemedim.
Oriflame Optimals Even Out CC Krem Yorumu
 Oriflame Optimals Even Out CC Krem cilt rengini başarılı bir şekilde bütünlemenin yanında koruyucu antioksidan Lingon 50:50 ve cildi aydınlatıcı bitki özü Rumex aktif bileşeni ile formüle edilmiş.Tüm bu olumlu özelliklerin yanı sıra olumsuz özellikleri yok mu derseniz içerik olarak çok masum bir ürün olduğunu söylemek zor. Bu konuda hassas olanlara kremin cilde sürüldükten sonra hissedilmesede parfüm içerdiğini ayrıca kozmetik ürün deyince ilk akla gelen bileşenleri içinde bulundurduğunu söylemek isterim.Bu noktada kendi cildimde herhangi bir rahatsızlık,sivilcelenme vb bir sorun kesinlikle yaşamadım.Aksine kullandığım gün sonunda bile cildimi daha iyi hissettim ancak bu konuda hassas olanlar için seçimlerini yaparken içerik listesini göz önünde bulundurabilirler.
Oriflame Optimals Even Out CC Krem Yorumları
 Kol içinde denediğimde koyu gibi görünen Light rengi yüzümde daha açık renk kalıyor ancak dakikalar sonra cildimle bütünleşerek çok daha iyi bir görünüme kavuşuyor.
50 ml ürün içeren CC kremin fotoğrafta görünen kadarı tüm yüzüme yetiyor.Bu sebeple fiyatına göre oldukça ekonomik bulduğum bir ürün oldu.
Sizde yaz için fondöten ağırlığını yaşatmadan kusurları gizleyen,cilde aydınlık bir görünüm verirken nemlendiren bir ürün arayışındaysanız Oriflame Optimals Even Out CC Krem 'e şans verebilirsiniz.
Son katalogta bu ürüne göremesemde sitesinde arattığımda ürünü görebildim.İndirimsiz güncel fiyatı ise 43.90 TL.

Siz yaz ayları geldiğinde makyaj rutininizde değişiklikler yapıyor musunuz,Her daim fondöten diyenlerden misiniz yoksa BB ve CC kremlere geçenlerden mi ?

27 Haz 2016

HİMALAYA HERBALS NEEM CİLT BAKIM ÜRÜNLERİ DENEYİMİ

Hindistan ve Sri Lanka ormanlarına özgü bir ağaç türü olan Neem bitkisinin yaprak ve meyveleri alternatif tıpta farklı ihtiyaçlara yönelik olarak kullanılmasının yanında kozmetik sektöründe cilt sorunlarının azaltılmasına yönelik bir içerik olarak kullanılıyor.
Cildi yatıştırma,yumuşatma ve nem kazandırma özelliği bulunan Neem bitkisi Himalaya Herbals ürünlerinin öne çıkan maddesi olarak karşımıza çıkıyor.Şimdi gelin serinin Gratis tarafından gönderilen üç farklı ürününe ve bu ürünlerin benim cildimde bıraktığı etkilere göz atalım.

HİMALAYA HERBALS NEEM ÖZLÜ YÜZ TEMİZLEME KÖPÜĞÜ
Normal ve yağlı ciltlere özel yüz temizleme köpüğü problemsiz bir cilt için gerekli olan temizleme görevini başarıyla yerine getiriyor.
Ben kullanım kolaylıklarından dolayı köpük formlu temizleyicileri seviyorum.Köpük form kullanım kolaylığı sağlıyor ancak sıradan temizleme jellerine göre daha hızlı bitmesi  dezavantajı oluyor.
Himalaya Herbals Temizleme Köpüğünü sabahları cildimdeki fazla yağdan kurtulmak akşamları ise misel su ile yapılan temizlik sonrası arta kalan kalıntıları gidermek için kullandım.
Daha önce makyajımın kabasından kurtulduysam ellerimle,cildimde hala temizlenmesi gereken bir makyaj olduğunda ise yüz temizleme fırçası ile iki kez kullandım ve etkili bir temizlik elde ettim.
Karma cildimin çabucak alıştığı bu köpük ilk birkaç kullanımdan sonra cildimle uyum sağladı ve herhangi bir irritasyon ya da aşırı kuruluğa yol açmadı.Paraben,SLS,SLES,fitalat içermeyen formülü ise diğer bir sevdiğim yönü oldu.
*Yaz aylarında oldukça iyi anlaştığım köpük kış gelipte cildimin yağ salgısı azaldığında hafifçe gerginliğe ve ağız kenarlarımda kuruluğa yol açtı.
Himalaya Herbals Neem Yüz Temizleme Köpüğü

HİMALAYA HERBALS ARINDIRICI NEEM ÖZLÜ YÜZ YIKAMA JELİ

Temizleyici köpük ile benzer şekilde cildi arındırmayı,yağ oluşumunu azaltmayı vaad eden temizleme jeli antibakteriyel özelliği ile bilinen zerdeçal ve neem özü ile akne ve sivilcelerin oluşumunu azaltmayı vaad ediyor. (*serinin diğer ürünleri ile birlikte kullanımda)
Himalaya Herbals Neem Yüz Temizleme Jeli
Formülü daha önce denediğim temizleme jellerine kıyasla oldukça farklı, adeta jöle kıvamında olan bu jeli en iyi fırça ile uygulayabildim.Kullanım sonrası cildimin tamamen temizlenmiş olduğunu hissettiğim bu jeli köpük temizleyiciye oranla daha az sevsemde jel formlu ürün seven çok yağlı ciltlere önerebilirim.

HİMALAYA HERBALS ARINDIRICI SCRUB

 Serinin tamamlayıcı ürünlerinden olan bu Scrub içerdiği kayısı parçacıkları ile ciltteki ölü deriyi kaldırarak gözenekleri temizlemeyi vaad ediyor.Su ile nemlendirilmiş cildime uygulayıp masaj yaptıktan sonra yıkayarak cildimden uzaklaştırdığım scrub yıkama sonrası cildimi hafifçe gersede ilerleyen dakikalarda cildimi temiz ve yumuşamış hissetmemi sağladı.
Ben genellikle Scrub tarzı ürünlerden çok hoşlanmıyorum.Yazıda bahsedebilmek adına bu ürünü sadece birkaç kez denedim.Bu sebeple uzun vadedeki etkilerini kestiremiyorum ancak siz bu tarz ürünlerden hoşlanıyorsanız kokusu dışında beğenmediğim bir özelliği olmayan bu Scrub'a şans verebilirsiniz.
Himalaya Herbals Neem Temizleyici Scrub
Himalaya Herbals serisinde cildin farklı ihtiyaçları ya da kişinin kullanım tercihlerine özel köpük,jel,maske,scrub gibi temizleyici ürünlerin yanı sıra ağız bakımı ve şampuan gibi farklı ürünlerde bulunuyor.
Bu üç ürün içinde benim en favori ürünüm temizleyici köpük oldu ve bundan sonraki cilt bakım rutinlerimde de yer verebileceğimi düşünüyorum.

Siz Himalya Herbals ürünleri ile tanışma fırsatı buldunuz mu,bu ürünler arasında sizin favoriniz hangisi?

21 Haz 2016

LOCCİTANE SUKULENT TASARIMI ETKİNLİĞİ


L'occitane
Görünümlerinin çekiciliği ve zahmetsizce yetiştirilebilmeleri gibi özellikleriyle sukulentlerin bendeki yeri ayrıdır.
Şimdiye kadar hep saksıda yetiştirdiğim bu bitki hakkında bilgi almak ve sukulent tasarımı konusundaki işlem basamaklarını öğrenmek için L'occitane'nın Terrarium House'da düzenlediği atölye çalışmasına büyük bir heyecanla katıldım.
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlik L'occitane ruhunu yansıtan,doğallığı ön plana çıkaran ve şehir karmaşasından yorulmuş zihinlerimizi arındıran bir etkinlik olarak hafızamda yer edindi.
L'occitane Türkiye

Bu yazımda doğa dostu,iyi hissettirmeye odaklı güzellik ve bakım ürünleri sunan L'occitane aracılığı ile katıldığım bu atölye çalışmasında Galata Terrarium House'da edindiğimiz bilgilerden bahsetmek istiyorum.

  • Gövde ve yapraklarındaki dokularda su tutabilen kaktüs ailesine ait olan sukulentlerimiz için büyük cam fanuslar hazırlanmıştı.Bu bitkiler suyu 15 gün kadar depolayabildikleri için fazla su köklerin çürümesine yol açabiliyor.Bu sebeple hem fazla suyu tutması hemde suyu neme çevirebilmesi için fanuslarımızın en altına küçük çakıl taşları yerleştirerek çalışmamıza başladık.
  • Ardından fanus içinde zararlı bakterilerin üremesini engelleyecek ve bitkimizin uzun süre canlı kalmasını sağlayacak olan aktif karbon kömürünü taşlarımızın üzerine ince bir tabaka halinde yerleştirdik.Son olarakta torf adı verilen kaliteli toprağımızı 4 parmak kalınlığında yerleştirerek sukulentlerimizin yerleştirileceği aşamaya gelmiş olduk.
  • Üç farklı sukulentimizi saksılarından çıkarıp köklerini temizledikten sonra torf üzerinde kökümüzün sığacağı büyüklükte çukurlar açarak toprağı sıkıştırmadan bitkilerimizi yerleştirdik.
  • Son aşama minik çakıl,kum ve ağaç kabuklarından dilediğimizi seçerek tasarımımızı süsleme kısmıydı.Ben çakıl taşları,ağaç kabukları ve L'occitane ile özdeşleşen yapay ölmez otu kullanarak çalışmamı bitirdim.
L'occitane
Sukulent düzenlememin son hali ve sonrasında Terrarium House'ta karelediğim birbirinden güzel terraryumlarla yazıma son verirken her aşamasından ayrı keyif aldığım ve huzur bulduğum bu çalışma için Loccitane Türkiye ve Terrarium House'a teşekkür ederim.Sizde sukulentlerinizi farklı bir sunumla yetiştirmek isterseniz edineceğiniz birkaç malzeme ile kendinize özel bir çalışma yapabilirsiniz.

Sukulent Tasarımı


Alt görsel kaynak-Terrarium House
Evde çiçek yetiştirmekte zorlanan biir olarak az ilgi isteyen ancak bir o kadarda şık duran Sukulent'lerimi ben çok sevdim.Hatta eve gelince yanlarına yeni arkadaşlar ekledim.
Siz sukulent ve teraryumlar hakkında neler düşünüyorsunuz,daha önce evde uzun dönem yetiştirdiğiniz benzer bitkileriniz oldu mu?

20 Haz 2016

SLEEK SOLSTİCE AYDINLATICI PALETİ İNCELEMESİ

 İngiltere'nin popüler kozmetik markalarından Sleek geçtiğimiz haftalarda sürpriz bir şekilde Gratis raflarında yer aldı.Tam da aynı zamanda yurt dışına çıkacak bir yakınım için yaptığım alışveriş listemde bulunan Solstice Aydınlatıcı Paletini hemen listemden çıkararak Gratis'ten görerek alma şansı buldum.
İki farklı renk seçeneği bulunan aydınlatıcı paletlerden bir tanesi üç krem bir toz aydınlatıcı içerirken Solstice bir krem üç toz ürün içeriyor.
SLEEK SOLSTİCE AYDINLATICI PALETİ KULLANANLAR
Öncelikle ambalajı çok şık bulduğumu söylemek istiyorum.Altın renkli kaliteli plastik ambalaj drugstore sınıfındaki bir ürün için fazlasıyla iyi görünüyor.Dört farklı rengi bir arada sunuyor olması,pigmentasyonu ve bunları dilendiği takdirde belli bölgelere uygulayarak en iyi ışık alan görünümü elde etme şansı vermesi ile Sleek Solstice Aydınlatıcı Paleti'nin kısa sürede sevgimi kazandığını söyleyebilirim.
SLEEK SOLSTİCE AYDINLATICI PALETİ KULLANANLAR

Palet içindeki renkleri tek tek değerlendirmek gerekirse;

EPLICTIC: Ben kozmetik ürünlerde krem yapılı ürünleri kullanmaya genellikle çekinirken Ecliptic isimli kremsi aydınlatıcı beni hiç zorlamadı.Kaşaltı bölgesi için önerilen rose tonlu aydınlatıcıyı kaş altı dışında elmacık kemiği üstünde tek başına uyguladığım gibi diğer renkler için yoğun bir etki elde etmek istediğimde bu etkiyi güçlendirecek bir baz olarakta kullandım.Kremsi formüle rağmen ağır olmayan yapısı ve çabucak dağıtılmasını dağıtıldığında verdiği ıslak gümüşi etkiyi oldukça sevdim.

SUBSOLAR : Açık sarı tonlu bu aydınlatıcı hem dokunulduğunda verdiği his hemde pigmentasyonu ile baked tarzındaki diğer iki aydınlatıcıdan farklı özellikte.
Burun kemiğine şekil verme amacıyla kullanılması önerilen bu aydınlatıcının kullanılacağı yerden dolayı daha az pigmentli olduğunu düşünme eğilimindeyim.Dört aydınlatıcı içinde en az hoşlandığım rengin bu olduğunu da eklemeliyim.

HEMISPHERE : Paletin en pigmentli rengi olan leylak tonlu Hemisphere lila tonuyla ilk gördüğümde beni biraz korkutsada kullanmaya başladıkça en sevdiklerimin başına geçiverdi.Elmacık kemiklerinin üzeri ona emanet ...

EQUINOX : Hafif somonluk içeren bu aydınlatıcı dudak üstü için önerilsede Hemisphere gibi elmacık kemiklerinin üzerinde de oldukça hoş oluyor.Aydınlık renklerden hoşlanıyorsanız aydınlatıcı renklerin en az iki tanesini far olarak kullanmanız da mümkün.

Yüzdeki yüksek bölgelere uygulandığında ışığı yansıtarak yüze sağlıklı bir görünüm veren,yüz hatlarını belirginleştiren aydınlatıcı doğru uygulandığında bence fiyatının karşılığını sonuna kadar veriyor.Ben uygulama yaparken kendi cilt tipimin özelliklerini de göz önünde bulunduruyorum.  Tercihim genellikle dudağın tam burun altına denk gelen üst çizgisi,elmacık kemiklerinin üstü ve kaş altı bölgesine aydınlatıcı uygulamak,karma cilt tipine sahip olup parlamaya müsait olduğumdan alın,burun ve çenemde aydınlatıcı kullanmamak şeklinde oluyor.

Sleek Solstice Aydınlatıcı ile ilgili renk swatchlarını gece çekiminde istediğim gibi fotoğraflayamadığımdan minik bir video ile yazımı desteklemek istedim.Video'da Subsolar'ın taşlaşmış gibi görünen görüntüsü sizi yanıltmasın.Swatch yaptığım elimi silip nemliyken dokunduğumdan toz yapılı formu bozulsada kendi fırçası ile üzerinden geçince hemen eski haline döndü.
Aşağıdan videomu izleyebilirsiniz.


Siz aydınlatıcılar hakkında neler düşünüyorsunuz,Solstice paleti deneme şansı buldunuz mu,bu yazıdan sonra almayı düşünür müsünüz? Yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim.

*Sleek Solstice Aydınlatıcı ile harika bir mat ruj içeren hediye paketim için instagram'daki @makyajkelebegiblog adlı sayfama göz atmayı unutmayın ♥




15 Haz 2016

BİTEN VE ÇÖPE GİDEN ÜRÜNLERİM

Bitenler yazısı yazmayalı yine uzunca bir zaman oldu.Poşetleyerek apartman deposundaki kutuya attığım ürünler iyice çoğalınca bugün bir kısmından bahsetmek istedim.Aralarında çok sevdiğim ürünler bulunduğu gibi tekrar kullanmak istemediğim ürünlerde bulunan bitenler kutusuna gelin birlikte göz atalım.
 Dove Kırık Uçlara Karşı Etkili Şampuan ve Saç Kremi : Basın ürünü olarak elime geçen ve uzunca bir süre önce bitirdiğim şampuan ve saç kremi klasik bir şampuan ve saç kreminden beklenen tüm özellikleri yerine getiyorlar.Kırıkları önleme ve azaltma vaadini yerine getirmesede şampuanın köpürmesi,temizleme gücü,saçlarıma verdiği yumuşaklık ve ferah  kokusunu sevdim.Saç kremi de aynı şekilde işe yarar bulduğum ve bitene dek kullandığım bir ürün oldu.İçerik konusunda takıntılı değilseniz şans verebilirsiniz.

Wellness&Beauty Duş Köpüğü : Rossmann markalarından olan ve daha önce  Wellness&Beauty Vanilya ve Makademyalı Duş Köpüğü başlığıyla detaylarına yer verdiğim ürünü çok sevdim ve ara ara tekrar alarak kullanıyorum.

Avene Yüz Temizleme Köpüğü : Severek kullandığım cildimi kurutmadan temizleyen köpüklerden biriydi.En favori ürünüm Caudalie'den sonra ikinci sıraya rahatlıkla oturabilir.

Nivea Yüz Temizleme Köpüğü : İndirimde denemek isteyerek oldukça uygun bir fiyata aldığım Nivea Yüz Temeizleme Köpüğü'de ilk birkaç kullanımdan sonra alıştığım ve yedeklediğim bir ürün oldu.Ben cildim karma olmasına rağmen hassas ciltlere uygun olan versiyonu seçmiştim.Kullandıktan sonra doğru bir karar verdiğimi,diğerini seçmiş olsaydım muhtemelen daha fazla kuruma sorunuyla karşı karşıya kalacağımı farkettim.
Cildiniz çok yağlı değil ve uygun fiyatlı bir köpük temizleyici arıyorsanız Nivea'ya şans verebilirsiniz.

Benri Kuru Şampuan : Akşam yıkadığım saçımın ertesi gün kirlenmiş bulmak beni zaman zaman kuru şampuan kullanımına yönlendiriyor.Gerçek yıkamanın ferahlığını vermesede günü kurtaran bu ürünü fiyatına göre fena değildi.

Bioxcin Şampuan : Femina versiyonunu benim,Genesis versiyonunu eşimin kullandığı Bioxcin defalarca banyomuzda yer aldı.Benim bir dönem başka bir şampuandan kaynaklanan saç dökülmeme iyi gelsede eşimin klasik saç dökülmesine bir etkisini görmedik.
Bath&Body Works Köpük Sıvı Sabunlar : Çöpe attığım ambalajları saymazsam BBW köpük sabunlar bu yıl en çok kullandığımız ürünler arasındalar.Hem koku hemde ellerimi hiç kurutmaması ile favorim olan sabunları indirimde stokluyorum.Diğer sabunlara nazaran daha çabuk biten bir ürün için 5 tanesi 49.90 bile fazla bir fiyat olabilir ancak bir kez alışıldığında bu sabunlardan vazgeçmek kolay olmuyor.Bu arada bu sabunların peeling formunda tanecikli olan versiyonlarını nedense hiç sevmediğimi de eklemeden geçemeyeceğim.

Lancome La vie est Belle Edp : Çıktığı yıldan beri favorim olan bu parfüm bittikçe aldıklarım arasında.La vie est Belle parfüm nasıldır,nereden kaça alınır? başlıklı yazım size detaylar hakkında bilgi verebilir.

Vavana Koku Çubukları : Sevgili İlknur'cuğumun Anne Sultanlar etkinliğinde tanışmış olduğum ortam kokusunu fresh kokusunun etkisiyle severek kullanmıştım.Nasıl bir ürün olduğunu merak edenler ''Hem duyularımıza hemde ruhumuza hitap eden ortam kokuları'' başlıklı yazıma göz atabilirler.

Cacharel Noa Dream Edp : Limited Edition olan bu parfümde severek kullandıklarım arasındaydı.Ne yazık ki artık bulmanın imkanı yok.

Issey Miyake L'eau de Issey Edt : Eşim için iki kez aldığımız bu parfümü ikimizde çok beğenmiştik.Babalar günü yaklaşmışken kokusuna göz atabilirsiniz.

Sephora Outrageous Maskara: Fırçasını ve kirpiklerime verdiği etkiyi çok sevmeme rağmen çıkarması tam bir eziyet olduğundan tekrar almayacağım.Bu maskara ile ilgili daha çok bilgiye ulaşmak için Sephora Outrageous Maskara başlıklı yazıma göz atabilirler.

 Rimmel Scandaleyes Maskara : İlk aldığımda sevmiş gibi olsamda sonradan hiç kullanamadığım maskaralar arasına girdi ve bitirilemeden beklediği için çöpe gitti.

 Ojeler : Ciate rengini ve yapısını çok sevdiğim ve sıkça kullandığım bir ojeydi.Belli bir seviyenin altına indiğinden artık ürüne ulaşmak oldukça zorlaştı.Bu yüzden bitenler kutusunda yerini aldı.Flormar ve H&M ye ait diğer iki glitter oje ise doğru dürüst kullanılamadan kuruyanlar arasındalar.
Avon Always on Point Göz Kalemi : Aldığımda severek kullanmış hatta detaylı yazısında rengini göstermiştim.Ne yazık ki artık kurumuş ve kırılmadan sürülmüyor.Bu yüzden çöpe gidiyor.

Farmasi BB Eye Cream çok sorunlu olmayan göz altları için kullanışlı olabiliyor.Hatta arada kullandığım diğer bir BB Eye Cream'de bitmek üzere.Yazısına sağ taraftaki popüler yayınlar kısmından ulaşabilirsiniz.Ruj ise firma tarafından gönderilen ir üründü.Mat yapısıyla fena bulmadığım oldukça kalıcı bir üründü ancak renginden dolayı iki defadan fazla kullanamadım.

Bir bitenler yazısını daha aradan çıkardığım ve boş ambalajları çöpe gönderdiğim için oldukça mutluyum.Yazıma burada son verirken bu ürünler arasında sizin sevdikleriniz/beğenmedikleriniz hangileri onu da okumak isterim

14 Haz 2016

PİDEKÖY İFTAR YEMEĞİ BULUŞMAMIZ

Geçtiğimiz hafta sevgili Yasemin yeni bir davetle bizleri bir araya getirdi.Bu kez iftar yemeği için Buyaka Pideköy'deydik.Günün yorgunluğunu bir süredir görüşemediğimiz dostlarla sohbet ederek atarken Pideköy'ün eşsiz lezzetlerinin tadına baktık.
Pideköy işletme ortaklarından Şebnem hanım pide çeşitleri hakkında bilgiler verip seçim yapmamıza yardımcı olurken işletme hakkında da bilgiler vererek Pideköy'ü yakından tanımamızı sağladı.
Benim ilk kez Ankara'da yaşadığım dönemde tanımış olduğum Pideköy'de, açık ve kapalı olarak hazırlanan pastırmalı,kavurmalı,kıymalı,peynirli,kuşbaşılı,karışık,patatesli,mantarlı,ıspanaklı ve Pideköy Dörtlüsü olarak adlandırılan dört lezzetin bir araya geldiği pide çeşitleri bulunuyor.
7 tahıllı,yüksek lif içeren,düşük kalorili pide seçeneği formuna dikkat edenler için çok iyi bir seçenek olmuş.Bu fikri hepimiz gerçekten çok sevdik.

Mercimek çorbası ile başlayan iftar yemeğimize Karadeniz'in meşhur fasülye turşu kavurması ve birbirinden güzel salatalar eşlik etti.Ardından sunulan pide çeşitlerinden benim tercihim kaşarlı,sucuklu pideden yana olurken İlknur'un pastırmalı pidesi'nin tadına bakmayı da ihmal etmedim tabi :)
Tatlı seçeneği olaraksa Künefe ve Sufle seçenekleri bulunuyor.Ben Ramazan ayına çok yakıştırdığım dondurmalı künefenin tadına baktım ve mutlaka size de öneririm.
Ankara'da olanlar 6 farklı Pideköy seçeneği ile oldukça şanslılar.İstanbul'da olanlar ise bu eşsiz lezzetleri Buyaka ve Palladium AVM Pideköy salonlarında bulabilirler.

Göstermiş oldukları özen,sunmuş oldukları güleryüzlü hizmet ve misafirperverliklerinden dolayı tüm Pideköy personeline, bu güzel güne aracılık ettiği için sevgili Yasemin'e çok teşekkür ederim.


10 Haz 2016

NYX LIQUID SUEDE CREAM / LİKİT MAT RUJ DENEYİMİ

 Son zamanlarda farklı markaların likit mat rujlarını severek kullandım.Bu yazımda da NYX markasının Liquid Suede Cream Lipstick adıyla bilinen rujundan bahsetmek istiyorum.
Likit mat rujlar dudaklara verdikleri pürüzsüz matlık,dudak kalemi kullanılmasa bile dudak çevresinin rahatlıkla belirginleştirilebilmesi ,kalıcılık,hatta dudağımdayken rahatça yemek yiyebilmem gibi olumlu özellikleriyle tercih ettiğim kozmetik ürünler arasındalar.
NYX Likit Mat Ruj
NYX Liquid Suede Cream rujun bendeki rengi Soft Spoken yukarıda bahsettiğim tüm özellikleri göstererek elime geçtiğimden beri severek kullandıklarım arasına girdi.
Aplikatörü koklamadığınız takdirde belirgin bir kokusu olmayan ruj dudağa kolayca uygulanırken hata yapılan yerde düzeltme yapmaya imkan veren yumuşacık bir yapıya sahip.Sürdükten bir süre sonra kuruyarak sabitlendiği halde kuruluk hissi yaratmıyor.Yapısı ağır olmasada dudaklarımı birbirine değdirdiğimde varlığını hissedebiliyorum (!)
Daha önce kullandığım Pastel ve Golden Rose rujlara göre daha nemli bir bitişi olan bu ruj minik dokunuşlarla kesinlikle transfer olmuyor.Ancak benim gibi transfer olup olmadığını kontrol etmek için dokunursanız bir miktar ruj görmeniz mümkün.
Kalıcılık ise  yaklaşık dört saat sürüyor.Bu süre sonunda nemli yapısının da etkisiyle silinmeye başlıyor.
NYX Likit Mat Ruj
 Kahvelik içeren gül kurusu renk tonu nedeniyle sonbahar ve kış aylarının ruju diyebileceğim Soft Spoken benim bahar aylarında da severek kullandığım,risksiz bulduğum ve kullanırken çok makyaja ihtiyaç bırakmayan bir ruj oldu.
NYX Likit Mat Ruj
NYX Mağazası'na yolum ilk düştüğünde diğer Sandstorm rengini de almak istediğim ruja tüm mat ruj severlerin göz atmasını öneririm.
Fiyatları alınabilir düzeyde olan NYX hayvanlar üzerinde test yapmayan bir marka oluşuyla da şans verilmeyi hak eden bir marka...

Siz NYX rujlarını daha önce deneme şansı buldunuz mu ? Markadan favori rujlarınız varsa yorum olarak bırakabilirsiniz.

9 Haz 2016

ZOEVA COCOA BLEND FAR PALETİ İNCELEMESİ

Gördüğüm an kalbimi fetheden nadir far paletlerinden biri olan Zoeva Cocoa Blend içerdiği renk tonları ile ilgimi çekmişti.Bir instagram hesabından edindiğim far paleti kısa bir süre sonra elime ulaştığında renklerin güzelliği konusunda hiç yanılmamış olduğumu anladım.

Alman markası Zoeva, başta Cocoa Blend olmak üzere far paletleri ve makyaj fırçaları ile öne çıkıyor.Ürün kalitesi olarak High-end sınıfında sayılabilecek marka çok yüksek olmayan fiyatları ile bütçeyi zorlamıyor.
Zoeva Cocoa Blend Far Kullananlar
Altın renkli detaylarla dizayn edilmiş karton ambalaja sahip palet mat,metalik ve ışıltılı yapıda 10 farklı renk içeriyor.Farların yumuşacık,tek dokunuşla yoğun renk veren pigmentli yapılarını çok beğendim.
Renklere baktığımda paletin sonbahar ve kış aylarına daha uygun olduğu hissine kapılsamda açık tonları yaz makyajlarımda kullanmaya devam edeceğim.
Bu paleti kullanarak günlük kullanıma uygun makyaj yapılabildiği gibi ışıltılı ve yoğun renk içeren farlarla gece makyajı yapmakta oldukça kolay oluyor.
Palet içindeki en açık ve en koyu renkler olan  Bitter Start ve Beans Are White tamamen mat yapıda olan iki far olma özelliği taşıyor.Bu iki rengi yine mat yapılı ancak içinde göze uygulandığında hiç belli olmayan incecik ışıltıları bulunan Freshly Toasted ve ondak bir tık daha ışıltılı olan Substitute For Love izliyor.Geriye kalan farlardan bir tanesi bol ışıltılıyken diğerleri metalik yapıdalar.
Zoeva Cocoa Blend Far Paleti
Cocoa Blend içindeki farları tek tek değerlendirmek gerekirse;
Bitter Start : Baz olarak ya da kaş altı için kullanılabilecek Bitter Start tamamen mat yapısı ve vanilya rengiyle paletin olmazsa olmazlarından.Bana kalırsa bazı far paletlerine bu rengin eklenmiyor olması çok büyük bir eksiklik.Zira yokluğu ekstra far kullanımını gerektiriyor.

Sweeter End : Yoğun dore yansımalı bu rengi hem tek başına hemde diğer renklere efekt kazandırma amacıyla kullanıyorum.Tek başına uygulayıp iyice dağıttığımda oluşturduğu aydınlatıcı uygulanmış gibi olan görünümü seviyorum.

Warm Notes : Metalik bir mürdüm olan bu renk palete çekicilik katan ve bakıldığında ilk dikkati çeken renk olma özelliği taşıyor.Kullanımı biraz dikkat gerektirsede gece makyajlarına anlam kazandırmada etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum.

Subtle Blend : Pek çok palette karşımıza çıkabilecek, bilinen ancak bir o kadarda harika bir renk olan Subtle Blend tek başına kullanıldığında günü kurtaran metalik kahve tonlarından...
Zoeva Cocoa Blend Far Paleti
Beans Are White : Paletin en koyu rengi olan bu far kahve-siyah arası rengiyle smokey makyajları ve gözün kuyruk kısmını  gölgelendirmek için oldukça uygun olan yumuşacık bir renk .

Pure Ganache : Paletin en pigmentasyonlu rengi olan Pure Ganache bakıra çalan rengiyle en sevdiklerim arasında..

Suestitute For Love : İncecik altın ışıltılar içeren karamel tonlu bu renk hemen yanındaki komşusu Freshly Toested ile birlikte harikalar yaratıyor.

Freshly Toested : Mat yapılı kızıl kahve tonunun sıradanlıktan uzak ancak tam isimlendiremediğim farklı bir tonu var.Bu tonu kendime pek yakıştıramasamda diğer farlarla dengeyi buluyorum.

Infusion : Füme rengin altın ışıltılarla harmanlanmasıyla yeşilimsi bir renk kazanan Infusion özellikle gece makyajları için bire bir...

Delicate Acidity :Dışardan bakıldığında hiç dikkatimi çekmeyen ancak swatchladığım anda çok yanıldığımı anladığım lila yansımalı bu far yumuşacık yapısı,bol pigmenti ve yine tek başına kullanılabilir bir renk olmasıyla çok sevdiğim bir far oldu.
Zoeva Cocoa Blend Far Paleti

Zoeva Cocoa Blend Far Paleti

Zoeva Cocoa Blend Far Paleti
Yazının tamamından anlaşılacağı üzere Cocoa Blend sevdiğim ve iyi ki almışım dediğim bir ürün oldu.Ürün yurt dışında Douglas mağazalarında satılıyor.Almanya ya da satışı bulunan komşu ülkeleri ziyaret ederseniz mutlaka göz atmanızı öneririm.Türk parası ile 60 TL'ye denk gelen palet fiyatını sonuna kadar hak ediyor.Yurt dışı planı olmayanlar ya da benim gibi sabırsızlık edenler instagram hesaplarına iki palet parası ödemek zorunda kalabilirler :/

Siz Zoeva Cocoa Blend Far Paletini nasıl buldunuz,palet içindeki renklerden favoriniz hangileri ?

7 Haz 2016

LANSMAN : YVES ROCHER İLE YAZA MERHABA

Geçtiğimiz hafta Yves Rocher Güneş Ürünlerinin tanıtıldığı Yaza Merhaba davetine katıldım.
Muhteşem manzara,yaz konseptiyle hazırlanmış mekan ve inceleme fırsatı bulduğumuz bolca ürün birleşince ortaya çok keyif aldığımız ve yazın enerjisini sonuna dek hissettiğimiz bir gün çıktı.
Yves Rocher Lansman
 Rengarenk şekerlemeler,Cupcakeler,yaz temalı dekoratif objeler ile düzenlenen mekan tüm davetlilere keyifli saatler yaşattı.
Bende bir yandan güneş bakım ürünlerini incelerken diğer yandan koku ve içerikleriyle meşhur diğer Yves Rocher ürünlerini inceleme şansı buldum.Mango,Hindistan Cevizi,Lavanta ve Mandalina kokulu vücut ürünleri fresh kokularıyla yaz ortasında ferahlık yaşatacak ürünler.
Yves Rocher Ürünleri
Asıl konumuz olan güneş bakımına dönecek olursam, aylar boyunca özlediğimiz güneş yaz aylarının gelmesiyle birlikte içimizde çoşku uyandırsada cildimiz ve saçlarımızın gerekli vitaminleri alması için sadece birkaç dakikası yeterli oluyor.Bundan sonraki zaman diliminde ne yazık ki tehlike çanları çalmaya başlıyor.
Cidimiz ve saçlarımızı mümkünse güneş ışınlarından korumak, çok isteniyorsa kalıcı bronzluğa cilt hasarını minimum seviyede tutarak ulaşmak gerekiyor.
Bu sebeple hem cilt hemde saçlarımız için doğru güneş bakım ürünlerini seçmek ve güneşe maruz kalınan süre boyunca kullanmak gerekiyor.

Yves Rocher Bitkisel Kozmetik Labaratuvarlarının yeni güneş ürünleri tam da bu aşamada yardımımıza koşuyor.
15 GKF Işıltı Veren Güneş Yağı ile cilt UVA/UVB ışınlarına karşı korunurken beslenip ışıltılı bir bronzluk kazanıyor.Yağlı iz bırakmayan akışkan dokusu sayesinde cildi satensi bir tül gibi sararken hoş kokusu ile kullanım keyfini arttırır.Sprey şişesi ile de kullanım kolaylığı sağlar.Renklendirici,mineral yağ ve paraben içermez.

30 GKF Sprey Güneş Sütü Cildi UVA/UVB ışınlarına karşı korur,yumuşaklık,esneklik ve nem kazandırır.Ferah ve nemlendiren dokusu sayesinde iz bırakmadan kolayca emilir.
Sprey şişesi ile kullanım kolaylığı sunan Güneş Sütü,güneş yanığı ve cilt yaşlanmasına karşı korunmak için Boğa dikeni özünün çift UVA/UVB korumalı son jenarasyon nano partikül içermeyen güneş filtreleri ile birleştirilmesi sonucu geliştirilmiştir.Renklendirici ve mineral yağ içermeyen güneş sütünün daha düşük korumaya ihtiyaç duyanlar için 15 GFK seçeneği de bulunuyor.

Güneş Sonrası Nemlendirici SütGüneş sonrası güneş sonrası cildi nemlendirip bakım yaparak güneşin neden olduğu zararları onarır,cildi yatıştırır.Ferah dokusu ve akışkan yapısı ile ciltteki gerginlik hissini azaltır.Cilt yatışmasının yanı sıra bronzluğun daha uzun süre korunmasına da yardımcı olan onarıcı süt renklendirici,mineral yağ ve paraben içermez.

Kurumaya Karşı Saç Spreyi; Saçı 15 koruma faktörü ile UVA/UVB ışınlarına karşı korur ve besler.Saçları güneşten korurken aynı zamanda ışıltı kazandırır.Suya karşı dayanıklı,yağlı his bırakmayan,yumuşak dokulu saç spreyi renklendirici,mineral yağ ve paraben içermez.

Güneş bakım serisini tanıma fırsatı bulduğumuz Yves Rocher'a teşekkür ederken merak ettiğiniz ürünlerle ilgili deneyim yazıları için takipte kalmanızı öneririm.
Mutlu,sıcacık ancak güneşin zararlı etkilerinden korunmuş bir gün geçirmeniz dileğiyle...

Siz Yves Rocher güneş bakım ürünlerini deneme şansı buldunuz mu,markanın tüm ürünleri arasında sizin favoriniz hangisi?

6 Haz 2016

PHILIPS LUMEA IPL CİHAZI İLE EVDE LAZER EPİLASYON DENEYİMİM

Yaklaşık sekiz hafta süren Philips Lumea IPL Cihazı Deneyiminin artık sonuna geldim.
Bugün evde lazer epilasyon deneyimimi sizlere aktarırken cihaz ile ilgili bilgilere de yer vermek istiyorum.
İstenmeyen tüyler hepimiz için gerçek birer sorun.Onlardan en hızlı şekilde kurtulmak ve epilasyon aralıklarını uzatmanın her kadının isteyeceği bir şey olduğunu düşünüyorum.Klasik yöntemlerle tüylerin çıkış süresini uzatmak mümkün değilken yenilikçi IPL sistemleri ile tüylerden kurtulmak ve çok uzun zaman aralıklarında epilasyon yaparak bu anlamda konforlu bir yaşam sürmeniz mümkün.

Eğer sizde benim gibi güzellik salonlarını tercih etmeyip ev ortamında istenmeyen tüylerinizden kurtulmak istiyorsanız IPL sistemi nedir,bize sağladığı kolaylıklar nelerdir hepbirlikte göz atalım.
IPL;etkisi kanıtlanmış bir ışık teknolojisidir.Philips Lumea'nın yenilikçi teknolojisi ile ev ortamında hassas ışık atışları yaparak tüylerden aşama aşama kurtulmanızı sağlıyor.

Nasıl Kullanılıyor?

IPL uygulaması yapılacak olan bölge jiletle tüylerden arındırılıyor.Bu işlem ışık atımı sırasında tüylerin yanıp acı vermesini ve kötü koku oluşumunu engelleme amacı taşıyor.
Cihaz açılıp beş ışık yoğunluğu arasından kendinize uygun olanı deneme yanılma yoluyla buluyorsunuz.Ben diğer ışık seviyelerini cildim için hafif buldum ve sürekli beşinci seviyede kullandım.Uygulama sırasında dasıcaklık hissi dışında  hiç bir şey hissetmedim.

Uygulama yapılacak alana uygun olan başlık yerleştirilerek bir kez atış yapılıyor ve sonra cihaz başlığı boyunda aşağı kaydırılarak bir sonraki alana uygulama yapılıyor.Aynı yere iki kez uygulama yapılması önerilmiyor.
Ben Lumea ile koltuk altı,bikini bölgesi ve bacaklarıma beş seans uygulama yaptım.İlk seans sonunda tüylerin çıkış hızında bir farklılık görmezken ikinci seans sonunda tüy çıkmayan minik bölgeler,sonraki seanslarda ise tüy yoğunluğunun giderek azaldığını gördüm.

Epilasyon başarısının uygulama yapılan bölgeye göre de değiştiğini rahatlıkla söyleyebilirim.Koltuk altı ve bikini bölgesi bu anlamda beni hiç yormazken bacak bölgem daha geniş bir alan olması ve yer yer gözden kaçırdığım bölgeler yüzünden beni daha çok uğraştırdı.


Philips Lumea verdiği sekiz hafta sonunda pürüzsüz bir ten vaadini bence sonuna kadar gerçekleştiriyor.
Ancak bu bir daha o bölgeden tüy çıkmayacağı anlamına gelmiyor.
Tüyler tek tük olsada çıkmaya devam edecekler ancak kalınlık ve yoğunları rahatsız etmeyecek hale gelecek.
Düzenli uygulama ile çıkan tüylerde etkisini kaybederek birkaç ayda bir yapılacak uygulama ile yıl boyu tüylerden arınmış bir tene sahip olabileceğiz.

Neden Philips Lumea?
Philips Lumea'nın büyük vücut başlığı ile özellikle bacaklarda hızlı uygulama yapılabiliyor.İki alt bacak için işlem süresi 15 dakika sürüyor.Koltuk altı ve bikini bölgesi ise neredeyse beş dakika içinde tamamlanıyor.
Benzer ürünlerden farklı olan kablosuz tasarımı istenilen bölgeye rahatça uygulama yapma olanağı sağlıyor.
Uzun süre dayanan şarj sayesinde bir şarjla tüm vücut uygulaması bir seferde yapılabiliyor.(Bacaklar,bikini bölgesi ve koltukaltı)
Yedek parça ya da ampul satın almaya gerek bırakmayan Philips Lumea 250.000 den fazla ışık atım gücüne sahip.Bu sebeple cihazı ışık atımı bitecek endişesine kapılmadan evdeki yakınlarınızla kullanabilirsiniz.

Özetle bana daha önce kullandığım hiç bir yöntemin sağlamadığı kadar uzun süre tüylerden uzak kalma imkanını veren Lumea uygulamasının sonuçlarından memnun kaldım.
İlerleyen aylarda kullanım sıklığının iyice azalacağını düşünerek evde IPL uygulamasını merak eden herkese önerebilirim.Sağladığı rahatlığı görünce fiyatını kesinlikle hak ettiğini düşünüyorum.


Uygulama şekli ile ilgili daha önce instagramda da yayınlamış olduğum videoyu aşağıdan izleyebilir,sosyal medyada #benimzamanim etiketiyle diğer blogger arkadaşlarımın deneyimlerini okuyabilirsiniz.


Siz evde IPL uygulamaları hakkında neler düşünüyorsunuz,Philips Lumea ya da benzer cihazları deneme şansınız oldu mu ?

Tasarım:Sawako Kuronuma