KURU ŞAMPUAN İLE İKİ DAKİKADA SAÇ TEMİZLİĞİ MÜMKÜN MÜ? /KLORANE KURU ŞAMPUAN DENEYİMİM

Kalın telli,gür ancak bir o kadar da sık kirlenen saçlarınız varsa başınız epeyce dertte demektir.Çalışıyorsanız akşam dinleneceğiniz süreden saç temizliği ve kurutma aşaması için zaman ayırırsınız.Yıkadınız diyelim, bu seferde saçlarınız tel tel olup tekrar düzleştirilmeye ihtiyaç duyar.Hadi ince telli saçlara sahip olduğunuzu düşünelim.O zamanda saçlarınız adeta yokmuşçasına kafanıza yapışır ve kötü bir görüntü oluşturur.

Ben kalın telli ve gür saçlarım ile uzun yıllardır mücadele ediyorum.Önceleri her gün olan yıkama sıklığımı gün aşırıya düşürmeyi başarabildim ancak akşam yıkadığım saçlarımın alnıma yakın yerleri ve şakak bölgeleri ertesi güne hafiften kirlenmiş olabiliyor.Bende bu gibi durumlarda saçlarımı yıkayamayacaksam kuru şampuan adı verilen sprey temizleyicilerden kullanarak daha temiz görünümlü saçlar elde edebiliyorum.

Bugün bu amaçla denediğim ve sonuçlarından memnun kaldığım Klorane Kuru Şampuan ile sizleri de tanıştırmak istiyorum.

İçerdiği yulaf ekstresi ve yüksek yağ emiş gücü bulunan mikronize edilmiş tozlar sayesinde saça iki, yıkama arasında temiz görünüm kazandıran sprey iki farklı alternatifiyle geliyor.İlk denediğim klasik kuru şampuandan sonra bu kez kahverengi saçlara özel olarak hazırlanan şampuanı denedim ve en az diğeri kadar güzel ve tercih edilesi buldum.

NASIL KULLANILIR?

Şişeyi iyice salladıktan sonra saçımın ihtiyaç duyulan yerlerine püskürtüp beş on saniye  bekleyerek ürünün saçımdaki fazla yağı emmesini bekliyorum.Ardından fırça saçtaki tozlu görünüm yok olana dek tarıyorum.Yaklaşık iki dakikada saçlarımın kirli görüntüsünden kurtularak -daha temiz bir görüntüye kavuşuyor.

Piyasada satılan pek çok kuru şampuanı denemiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki kuru şampuanlar saça yeni yıkanmış saç görünümü kazandırmıyorlar.Ancak kişiye o gün evden dışarı çıkacak temizliği kesinlikle sağlıyorlar.Saçlarınızda özellikle hızlı kirlenmeden kaynaklanan sönüklük varsa yine kuru şampuan kullanarak daha hacimli saçlar elde edebiliyorsunuz.

Değinmek istediğim bir diğer nokta ise ürünün kokusu.Hafif parfümlü Klorane Kuru Şampuan saçlara sıkıldıktan sonra asla burnuma gelmiyor,gün içinde beni rahatsız etmiyor.

KURU ŞAMPUAN BAŞKA KİMLER İÇİN UYGUN?

Vakit problemleri yaşayanlar 

 Soğuk havalarda hasta olmamak için duş almak istemeyenler

Yatan hastalar

 Yoğun çalışanlar

Saçları çok sık yağlananlar 

Saçlarına hacim ve hoşluk katmak isteyenler 

Kahkülü olup, kahkül bölümlerinin çabuk yağlandığını şikayet edenler

Acil işi çıkıp, saçını yıkayacak vakti olmayanlar 

Özetle son derece kurtarıcı bir ürün Klorane Kuru Şanpuan benim elimin sık gittiği bir ürün oldu.Sizde yukarıda saydığım durumlardan herhangi birini yaşıyorsanız Klorane Kuru Şampuan'a şans verebilirsiniz.

Siz kuru şampuanlar hakkında neler düşünüyorsunuz,piyasada satılan kuru şampuanlardan çok sevdiklerini ya da hiç sevmedikleriniz var mı?

CİLT LEKELERİ İÇİN KARBONAT MASKESİ

Karbonat nedir?

Cilt için doğal ve oldukça etkili ürünlerden biri olan karbonat, içeriğinde herhangi bir kimyasal ürün bulundurmaması sebebiyle oldukça tercih edilen bir maddedir. Cilt üzerindeki ölü hücrelerin arındırılmasında ve kirlerin temizlenmesinde gönül rahatlığıyla kullanılabilecek karbonat, piyasada bulunan çoğu cilt kozmetiği ürününde de malzeme olarak sıklıkla tercih edilmektedir.

Cilt arındırıcı etkisi sayesinde hem cilt tabakasında yer alan lekeleri giderebilmekte hem de lekeleri gidermekle birlikte cildin olması gereken parlaklığa ve pürüzsüzlüğe ulaşabilmesini sağlamaktadır. Bu sebepten ötürü evde kolaylıkla uygulanabilecek karbonat kürleri sayesinde hem cilt sorunları, hem de farklı alanlarda yer alan pek çok sorun çözülür hale gelmektedir.

Karbonat ürününün en çok cilt maskeleri yapılırken kullanımının tercih edilmesinin sebebi, biraz önce de değindiğimiz gibi ciltteki ölü hücre tabakasını ve giderilmesi gereken kir tabakasını cilde herhangi bir zarar vermeden yok edebilme özelliğidir. Ayrıca lekelenmeler üzerinde de ciddi anlamda etki gösteren karbonat, bu lekelerin tekrardan oluşmasının da önüne geçebilmektedir.

Cilt lekeleri için karbonat maskesi

Karbonat maskesinin yapımı için sadece bir yemek kaşığı miktarında su ve yarım yemek kaşığı karbonat yeterli olacaktır. Bu iki malzemeyi krema kıvamına gelecek şekilde karıştırdıktan sonra, oluşan malzemeyi cildinizde yer alan lekelerin üzerine sürerek üç dakika boyunca beklemeniz gerekmektedir. Süre dolduktan sonra karbonat ürününü cildinizden bol su kullanarak çıkarmanızla işlem sona ermiş olacaktır.

Karbonatın diğer faydaları

Karbonatı doğal diş temizliğinde kullanmak için, öncelikle dişlerinize bir miktar karbonat sürerek ağzınızdaki suyla gargara yapmanız önerilmektedir. Ardından malzeme hala dişlerinizdeyken bir de diş fırçalama işlemi gerçekleştirmeniz, hem dişlerinizin daha beyaz gözükmesine hem de ağız kokusundan kurtulmanıza imkan oluşmaktadır.

Saçlarınızın yağlı olduğu durumlarda ve banyo yapmaya vaktinizin olmadığı durumlarda, saç diplerinize yeterli miktarda karbonat döküp biraz ovuşturmanız, saç diplerinizdeki yağı emerek daha temiz görünümlü bir saç elde etmenize yardımcı olur.

Ter problemi ve ter kokusu problemi olan kişilerin koltuk altlarına karbonat sürmesi oldukça etkili çözümler arasındadır. Bir miktar karbonatı suyla karıştırıp krem halin getirdikten sonra koltuk altınıza sürerek hem koku probleminden hem de aşırı terlemenin vermiş olduğu rahatsızlıktan kurtulmanız mümkündür.

Az önce bahsettiğimiz saçlardaki yağlanma sorununa iyi gelen karbonat, aynı zamanda saçlarda meydana gelen kepek sorununun  atlatılmasına da yardımcı olmaktadır. Duş aldığınız esnada saçlarınızın köklerine dökerek bir süre karbonatla masaj yapmanız, kepek sorununuzu önemli derecede azaltacaktır.

NASCİTA PEMBE SERİ MAKYAJ FIRÇALARI YORUMLARI

Bu yazımda size çok beğeneceğinizi düşündüğüm iki makyaj fırçasından ve çok faydalı bulduğum bir projeden bahsetmek istiyorum.

Her 8 kadından 1'inde görülen, erkeklerde de görülme olasılığı yüksek olan meme

kanseri konusunda bilinç oluşturmak ve meme kanserinden korunmanın en önemli

yolu olan erken teşhis ve tanıya dikkat çekmek amacıyla her yıl ekim ayı

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı olarak kabul

edilmiştir.

 Doğuş Kozmetik, meme kanseri ile mücadele eden kadınlarımıza

destek sağlamak, onlara bu mücadelelerinde yardım edebilmek adına geçtiğimiz günlerde Nascita

Pembe Destek Projesi'ne başlattı.

 Bu proje kapsamında projeye özel olarak üretilen Nascita Pembe Makyaj

Aksesuarları Serisi'nin satışından elde edilen gelirin büyük bir kısmı meme

kanseri ile mücadele eden kadınlarımızın tedavi masraflarına destek olmak

üzere Türk Kanser Derneği'ne bağışlanıyor.

  Nascita Pembe Makyaj Aksesuarları Serisi 7 fırça ve 1 makyaj süngerinden

oluşuyor. Özel tasarım makyaj fırçaları yumuşak ve yüksek kalite

sentetik kıl yapısına sahip ve profesyonel kullanım için uygunlar. Farklı

kesim yapıları ile dikkat çeken makyaj fırçalarının boyları diğer makyaj

fırçalarına göre biraz daha kısa olup çantada taşımak için ideal, sapları ise 

proje için özel olarak pembe renkte üretilmişler.

Benim kullandığım fırçalar 165 numaralı delikli fondöten fırçası ile 163 numaralı dar kapatıcı fırçası.Fırçaların her ikisi de daha önce denediğim fırçalardan farklı yapılarıyla bana farklı bir deneyim sundular.

 Öncelikle her iki fırçanında oldukça yumuşak ve dökülme yapamayan sentetik kıllara sahip olduğunu söyleyebilirim.Fırçalarım ne kullanım esnasında ne de yıkadığımda kıl dökmediler,kötü kokuya sebebiyet vermediler.

 Delikli fondöten fırçası orta hattaki kılların daha kısa şekillendirilmiş olmasıyla farklı özellikteki likit ürünleri bu çukur bölgeye alıp bir arada uygulama amacı taşıyor.Ben her zamanki stilimle bir tabaka üzerine döktüğüm fondötenimi elimle noktalar halinde yüzüme bırakıp bu fırça ile homojen bir biçimde dağıttım.Yumuşaklığı sayesinde ürünüm çabucak dağıtılırken yüzümde cizgilenme gibi bir durum olmadı.

Oldukça sık kıllı olan bu fırçayı yıkandıktan sonra havlu peçeteyle nemini iyice almak gerekiyor.Bu şekilde daha hızlı kururken kısa sürede eski güzelliğine kavuşuyor.

Dar kapatıcı fırçası ise adından da anlaşıldığı üzere yüzdeki sorunlu bölgelere ve göz altına kapatıcı uygulamak için tasarlanmış bir ürün.Geniş olmayan fırçanın göz altına uygun tasarımıyla bu bölgede çalışmayı kolaylaştırması oldukça beğendiğim bir özelliği oldu.

Özellikle göz altıma uyguladığım likit kapatıcılar  dağıtmak için uzunca bir süre bu fırçayı kullanırım diye güşünüyorum.

Aynı kampanyaya dahil olan Makyaj süngerinin ise kauçuk madde içermediği, koku yapmadığı, likit ve kompakt formdaki

makyaj ürünlerini homojen şekilde dağıtmaya yardımcı olduğu söyleniyor.Henüz bu süngeri deneme şansım olmadı ancak önümüzdeki günlerde deneme fırsatı bulduğumda yine buradan paylaşıyor olacağım.

Seriden merak ettiğiniz fırçalarla ilgili detaylı bilgi için Nascita sitesini ziyaret edebilir aldığınız her fırçayla meme kanseri ile mücadele eden bir kadının hayatına dokunabilirsiniz.

* Güncelleme : Nascita Fondöten fırçası ile ilgili uzun vadede kullanıma bağlı bir durumu buradan paylaşmak istiyorum.
Fondöten fırçamın sapı zamanla hareket edip sallanmaya başladı.Aynı fırçayı memnun kaldırarak aldırdığım kardeşimin fırçası birleşim yerinden ikiye ayrıldı.Geçtiğimiz günlerde mağazada gördüğüm bir fondöten fırçası satın alınmadan önce birleşim yerinden ayrılmaya hazır,eğri biçimde duruyordu.Bu noktada severek kullandığım bu fırçanın üretimiyle ilgili bazı hatalar olduğunu düşünüyor,satın almadan önce göz önünde bulundurup alışveriş fişinizi saklamanızı öneriyorum.

Serinin oval allık fırçasını da daha sonraki günlerde edindim.Serinin en kullanışlı ürünü olduğunu düşündüğüm bu fırçaya mutlaka bakın derim.

ORIFLAME THE ONE SERİSİ DENEYİMLERİM VE FEATHERLIGHT KOLEKSİYONU

Makyajda doğal görünüm trendini Oriflame ile yakalamaya ne dersiniz?

Oriflame sevilen makyaj serisi The One adı altında satışa sunulan Featherlight koleksiyonu ile tüy kadar hafif görünen bir makyaj için ihtiyacımız olacak ürünleri beğenimize sunuyor.

Özel dokusu ve incecik yapılarıyla uygulandığı anda canlı ve sağlıklı bir görünüm veren makyaj ürünlerine gelin hep birlikte göz atalım.

Featherlight Makyaj Koleksiyonu toz pembe ambalajlarıyla tazeliği,hafifliği çağrıştırıyor.Pembe ambalajlara ayrı bir ilgisi olan biri olarak serinin ambalajlarını gerçekten çok beğendim.

Hafiflik deyince akla ilk gelen toz ürünler koleksiyonda bolca kullanılmış.İnce yapılı,ışıltılı pigment farlar,süper ince pigmentlerden oluşan toz allık,kirpiklere ağırlık yapmadan hacim kazandıran Featherlight maskara ve yoğun renkli ancak bir o kadar hafif yapılı Faitherlight rujlar serinin öne çıkan ürünleri arasında yer alıyor.

Oriflame The One Loose Göz Farları beş farklı renkten oluşuyor.İncecik satenimsi yapısıyla kolayca uygulanan bu farlar tek katta oldukça doğal bir renk veriyorlar.Benim denemiş olduğum Taupe Glow ve Lilac Lustre renkleri tek başına uygulandıklarında bile aydınlık görünümleriyle günü kurtarmaya yetiyorlar.Serinin çok merak ettiğim Peach Twinkle rengini de ilk fırsatta almak istediğim ürünler arasında.

The One Colour Stylist Featherlight Rujlar yoğun renk ve tüy kadar hafif bir yapıyı bir arada sunuyorlar.Bu hafif rujlar dudakta adeta kayarak tek hamlede kapatıcılık sağlıyorlar.Dudakları nemlendiren, yumuşatmaya ve bakım yapmaya yardım eden özelliği için doğal balmumu, ayçiçeği tohumu ve böğürtlen karışımıyla formüle edilen bu rujlar sürüldükten sonra hafif yapılı bir dudak balmı gibi hissediliyorlar.Bol nem veren diğer rujlar gibi kalıcılıkları düşük olup bir şey yenip içildiğinde etkileri azalmaya başlasada özellikle Mulberry Meringue adlı rengini kendime çok yakıştırdım ve son üç gündür sürekli bu ruju kullanıyorum.

Oriflame The One Illuskin Fondöten ise makyajda donuk görünümden hoşlanmayanların imdadına yetişecek bir ürün.Cildi aydınlatarak mükemmelleştiren HaloLight teknolojisi ile canlı ve doğal bir bitiş sağlayan fondöten yüzümdeki görünümüyle beni mutlu etti.Parlamaya izin vermeyen yağsız formüllü fondötenin alın dışındaki bölgelerdeki satenimsi görünümü gerçekten çok hoştu.En çok merak edilen kapatıcılık konusuna gelince tek başına kusurları kapattığını söyleyemem.Zaten bunu başarabilen fondötenler yüzde kalıp gibi görünüp kişiyi olduğundan daha yaşlı gösterdiğinden genellikle günlük kullanım için tercihim olmuyorlar.

Gelelim seriye son katılan üçü bir arada Oriflame The One kapatıcı kitine.

Cildi besleyen ve yatıştıran yağlar içeren krem formüllü iki ürün ve bir pudra'dan oluşan bu kapatıcı kit yüzdeki istenmeyen lekeleri ve göz altı morluklarını kapatmak için oldukça uygun bir ürün.

Kremsi ürünler biraz yoğun yapılı olduklarından ekstra ürün kullanmadan parmak uçlarımla aldığım renkleri kapatılacak bölgeye uyguluyorum.İlk olarak koyu lekeleri kapatma özelliğiyle bilinen turuncu kapatıcıyı ardından sarı tonlu kapatıcıyı parmaklarımın ısısıyla inceltip lekeli bölge üzerine yerleştirdikten sonra pudra ile sabitleyerek kapatma işlemini tamamlıyorum.Kapatıcıyı uyguladığım bölge göz altı ise ekstra pudra kullanımını gerekli görmüyorum ancak sivice vb lekeleri kapattıktan sonra kapatıcıyı sabitlemek iyi oluyor.

Özellikle göz makyajı yapmadığım günlerde göz kapaklarımı sarı renkli kapatıcıyla kapatıp üzerine pudra geçtiğimde ortaya çıkan sonuç memnun edici oluyor.Küçük ambalajıyla ihtiyaç duyulduğu anda kullanmak üzere çantada taşımaya uygun olan bu palete göz atmanızı öneririm.

 Genel olarak değerlendirmek gerekirse Featherlight Serisi günlük hayatta yoğun makyajdan hoşlanmayanlar ve genç kızların çok seveceği bir seri.The One Illuskin Fondöten performansıyla beni çok memnun eden,kullandığım her ten ürünü gibi sadece alnımın parlama özelliğine yenik düşen bir ürün oldu.Kapatıcı paleti ise hem kapatma hemde sabitlemeyi bir arada sunarak ayın favori ürünleri arasına girdi bile.

Yakınlarınızda Oriflame kataloğu varsa bu yazıda bahsettiğim ürünlere ve çok daha fazlasına mutlaka göz atın derim.

Siz The One serisinden herhangi bir ürün deneme fırsatı buldunuz mu,varsa kendi deneyimlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.

MAKEUP REVOLUTION GOLDEN SUGAR 2 ROSE GOLD ALLIK PALETİ

 Geçtiğimiz ay Londra'ya giden bir yakınımın eline evlere şenlik bir liste tutuşturdum.Bu listede muadil ürünleri ve uygun fiyatlarıyla bilinen Revolution markasından da epeyce ürün vardı.Üstüne bu ay da yeni siparişler verince paylaşacağım pek çok ürünüm oldu.

Far ve allık paletleri ile dikkatimi çeken markadan denediğim üçüncü ürün Golden Sugar 2 Rose Gold Allık Paleti oldu.

Parlak siyah bir ambalajla gelen ve kapağında tam boy bir ayna bulunan palet 6 baked ürün ile 2 preslenmiş pudradan oluşuyor.

Her ne kadar allık paleti densede Golden Sugar 2 Rose Gold aslında aydınlatıcı olarak kullanılabilecek renkte ürünlerin çoğunlukta olduğu bir palet ve benim onu seçmem son dönemdeki aydınlatıcı merağımın bir sonucu oldu.

Ürün görsellerinden anlaşılacağı gibi sekiz renkten sol baştaki altısı oldukça parlak pırıl pırıl renklerden oluşurken sondaki iki renk çok daha az ışıltı içeren özellikte ve allık olarak uygulanmaya müsait renkler.Palette pembe,altın,bronz,şeftali ve gül kurusu tonlarının bence en göz alıcı renkleri bulunuyor.Bu renkleri tek başına uygulamak mümkün olduğu gibi birbiriyle karıştırarak yeni renkler elde etmekte mümkün.

1-Soldan ilk renk allık olarak kullanılabilecek bir pembe tonu

2-Şeftali tonlu aydınlatıcı-açık tenliler için allık

3-Altın yansımalı aydınlatıcı

4-Gülkurusu allık

5-Şampanya tonlu aydınlatıcı

6-Pembe tonlu allık

7-Bakır tonlu allık-far

8-Kahve alt tonlu allık/bronzer/far

  Palet içindeki renklerin her biri incecik yapılı ve pigmentli ürünler.Tek dokunuşta renklerini gayet güzel veriyorlar.Özellikle pembe ve bronz tonlarını allık olarak kullanmak için biraz fazla renkli buldum.Bu yüzden bu iki rengi sanırım sadece far olarak kullanacağım.

Son olarak gelelim bu güzel paletin fiyatına.Revolution satışı bulunan ülkelerden birine gitme ya da gelmeme riskini göz olarak yurt dışından sipariş verme şansınız varsa sadece 6 £ ödeyerek sahip olabilirsiniz.

Siz Makeup Revolution ürünlerini ya da bu allık paletini deneme fırsatı buldunuz mu,varsa favorilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.

KONJAC SUNGER NEDİR,NASIL KULLANILIR?// EKLİPS KONJAC DENEYİMİ

Uzun zamandır merak ettiğim ancak elime bir alıp bir bıraktığım Konjac süngeri geçtiğimiz ay bir indirim bahanesiyle almış bulundum.

Yüz temizleme için çeşitli fırçalardan birkaç çeşit cihaza uzanan farklı deneyimlerim yanında pratik bir ürün deneyimlemiş olmak beni bu yazıyı yazmaya yönlendirdi.Şimdi gelin Konjac sünger neymiş,ne işe yarar ve nasıl kullanılırmış bir göz atalım.

Konjac Asya'nın yüksek tepelerinde yetişen tıpkı patatese benzeyen bir bitki aslında.Japonlar tarafından yenilen bu bitki son yüzyılda güzellik alanında kullanılmaya başlanmış.Eklips Konjac süngeri de %100 Konjac bitkisi liflerinden hiçbir alet ya da makine kullanılmadan elde edilmiş.

Konjac süngerin amacı cildi nazikçe temizlemek ve kirden arındırmak.Yumuşak dokusu sayesinde tüm cilt tiplerinin kullanımına uygun olan sünger kullanım esnasında cildi etkili ancak nazik bir şekilde temizlerken süngerin ciltle temas ettiği bölgedeki hisle diğer temizleme aparatlarından farklı bir deneyim yaşatıyor.

Paketten nemli bir şekilde çıkan süngeri birkaç kez ılık suyla yıkayıp sıktıktan sonra yüzümü dairesel hareketlerle masaj yaparak kullanmaya başladım.Ürünü kullanmaya başladığım ilk günler tatile denk geldiğinden ve bu dönemde gündüzleri makyaj yapmadığımdan sadece suyla ıslatarak kullanmak yeterli geldi.Ancak daha sonraları işe başlayınca makyaj kalıntılarından kurtulmak için köpük ya da temizleyici jelle birlikte kullanmaya başladım ve hala bu şekilde kullanmaya devam ediyorum.Makyaj yapmak ve o makyajı temizlemek sabahları cildimde ekstradan yağlanma demek olduğundan çoğu zaman sabah rutinime de temizleyici ürünümü ekliyorum.

Konjac sünger ciltte tabiki mucizeler yaratmıyor ancak oldukça uygun fiyatlı olan bu sevimli tontik süngerin cildimi gerçekten iyi temizlediğini ve cildin tam temizlenememesinden kaynaklanan sorunları minimize ettiğine hiç kuşkum yok.Cilt temizliği esnasında yumuşak bir peeling etkisi yapan sünger cildimi tahriş  etmiyor ancak siz hassas bir cilde sahipseniz fazla bastırmadan uygulayabilirsiniz.

Ürünün kullanımı ile ilgili makyaj temizliğinden sonra kullanın,jel kullanın-kullanmayın gibi pek çok şey söylensede burada tercih size kalmış.Yeterli geleceğine inanıyorsanız doğal bir ürünle tek hamlede cildinizi temizlemenin keyfini çıkarabilir ya da benim gibi köpürte köpürte bir temizlik yapabilirsiniz.

Aynı zamanda bebekler ve vücut içinde kullanılabilen bu süngeri kullandıktan sonra suyunu iyice sıkmayı ve tamamı havalanabilecek şekilde ipinden asarak kurutmayı unutmayın.

Ertesi gün tamamen kurumuş birazda küçülmüş bir sünger sizi bekliyor olacak.Süngerinizi tekrar ıslatarak cilt temizliğinize devam edebilirsiniz.

Yaklaşık iki ayda bir değiştirilmesi önerilen Eklips Konjac Süngeri ben en az bir aydır kullanıyorum ve hala ilk günkü gibi olduğundan kuşkum yok.

İndirimsiz 14 TL gibi bir fiyatı olan süngeri Gratis mağazalarında bulabilirsiniz.

Varsa Konjac sünger ile cilt temizliği deneyimlerinizi yorum olarak yazın.Hepsini okumaktan mutluluk duyarım...

FLORMAR MAT ETKİ KOLEKSİYONU İNCELEMESİ

Flormar yeni makyaj koleksiyonu ile makyajda çok sevdiğimiz Mat Etki'nin  nabzını tutuyor.Hala denemeyen var mı bilmiyorum ancak likit mat rujlar uzunca bir süredir favorilerim arasında.Likit formlu Satin Matte rujlar,Extreme Matte Lipstickler ve Satin Matte Allıklardan oluşan Mat Etki serisi  geniş bir renk yelpazesi sunuyor. Seride allıklar altı,rujlar on altı,silk matte Liquid serisi ise sekiz farklı renkle geliyor.

Ben geçtiğimiz hafta elime ulaşan seriden ikişer renk ürün deneme fırsatı buldum.Bu yazımda size bu ürünler hakkındaki görüşlerimden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle neredeyse gördüğüm her markanın ürününü denemek istediğim likit mat rujlardan Flormar Silk Matte Likit Rujlar ile başlamak istiyorum.Bu özellikteki rujlar son dönemde zaten elimden düşmediklerinden ilk olarak denediğim ve en başarılı bulduğum ürünler oldular.

Silk Matte rujlar 4,5 gr ürün içeren kısa boylu ambalaja sahipler.Ruj dolu olan bölüm serçe parmağımı geçmesede fırçaya gelen ruj miktarı neredeyse tüm dudağa yettiğinden kısa sürede biteceklerini sanmıyorum.Kesik uçlu sünger aplikatör ile ruju uygulamak oldukça kolay.Üstelik daha önce denediğim pek çok likit ruja oranla daha kıvamlı bir yapıya sahip olduğundan kenarlarda dağılma yapmadan kolayca uygulama yapabiliyorum.

Vanilya kokulu rujlar tek seferde kapatıcılık sağlarken dudakta tıpkı adındaki gibi saten mat bir bitiş sağlıyorlar.

Denediğim renklerden 05 numaralı Autumn Timber içinde bir miktar kahvelik barındıran harika bir sonbahar rengi.İki renk içinden favorim kesinlikle bu renk oldu.Dudakta kalıcılığı oldukça iyi olan bu ruj üç dört saat sonra dudak içlerinden silinse de doğal renginin etkisiyle tazeleme gerektiren aşırı boşluklu bir görüntü oluşturmuyor.

Aynı şeyi 07 numaralı Clared Red için söylemek biraz zor.Dudakta muhteşem bir görüntüsü olan,tek başına sürüldüğünde bir rimel ile günü kapatabildiğim bu ruj dudak içinden silindiğinde ortasını mutlaka tekrar doldurmak gerekiyor.Bu yüzden kırmızı ruju sürdükten sonra çantama atmayı unutmuyorum.

Gelelim diğer mat ruj serisi olan Flormar Extreme Matte serisine.Mat rujlarda tercihiniz likit matlar değilse Extreme Matte serisinin  zengin renk seçeneklerinden birine göz atabilirsiniz.

Bu seri dudaklara yoğun mat bir görünüm kazandırırken uygulama esnasında dudak kuruluklarını belli etmiyor.Gerçi dudağımda olduğu sürece mat ruj sürmüş hissi vardı ancak dudaklarımı kurutup germedi.Açık ton olan Warm Nude renginde bile kabuk kabuk görünmedi.Sizin dudaklarınız çok kuruysa bu rujları sürmeden önce dudaklarınıza hafifçe lipbalm uygulayabilirsiniz.

Bendeki renkler Warm Nude şeftalimsi bir Nude tonuyken 04 ise mavi alt tonlu bir kırmızı.Serinin diğer renklerini incelediğimde her mevsime ve her ten rengine uyacak özellikte farklı renkler bulunduğunu gördüm ve Terracotta Rose ile Urban Rose renklerini çok çok beğendim ve ilk fırsatta almayı planlıyorum.

Flormar Satin Matte Allıklar oldukça ince yapılı altı farklı renkten oluşuyorlar.Ambalajları hafif ve orta kalitede.İçinde minik bir ayna ile çok işlevsel bulmadığım bir fırça bulunuyor.En iyi sonuç için allığı kendi fırçamla uygulamayı tercih ettim.Pigmentli ve kolay uygulanan bu allıklar mat özellikleri ve trend renkleri kadar  yanaktaki kusurları belli etmiyor oluşlarıyla da beğenimi kazandılar.

Bendeki renklerden Peach Brown sonbahar ve kış ayları için oldukça uygun rengiyle favorim oldu. Pure Peach adlı daha turuncumsu renk ise hem yaz hemde kışın kullanılabilecek son dönemin trend renklerinden biri.Üst fotoğraftaki softluğu sizi yanıltmasın canlı mercan tonlarını fotoğrafta yansıtmak biraz zor olabiliyor.

Gelelim serinin son ürünleri olan Mat ojelere.Flormar'ın daha önceki Satin Matte ve Silk Satin ojelerini denemiş ve severek kullanmıştım ancak ne bu markada ne de başka bir markada mat siyah ve mat beyaz oje deneyimim olmamıştı.

İki katta istediğim sonucu aldığım çabucak kuruyan ojelerin tırnaklarımda duruşu ise bu şekildeydi.

M02 Satin Black

M07 White Board

Sonuç olarak ben bu seriyi gayet başarılı ve heyecan verici buldum.Özellikle Peach Brown Allık ve Autumn Timber adlı likit rujla aşk yaşıyorum.Sizde mat sonuç veren kozmetik ürünlere meraklıysanız Flormar Mat Etki serisine göz atmayı unutmayın.

Yenilikler için burada ve @makyajkelebegiblog instagram sayfamda takipte kalın ♥

Siz mat serinin ürünlerini nasıl buldunuz,inceleme şansı bulduysanız sizin favorilerinizi de yorum kısmından okumak isterim.

Şık Mobilya Modelleri ve Zarif Aksesuarlar

Mobilya tasarımı geçmişten bu yana sıklıkla kalıp değiştirdi, tasarım değişikliğine uğradı ve nihayetinde modern, zamana direnen hem klasik hem çağa uygun nitelikte zarif modellere kavuştu. Estetiğin ve modern yaklaşımın birlikte hayat bulduğu mobilya çeşitleri, kişilerin beğenisine hitap eden göz alıcı ev ve ofis mobilyalarının ortaya çıkmasını sağlıyor. Tasarımcıların ince detaylarda hassasiyetle davranıp şıklığı, zarafeti detaylara gizleyerek bütünde eve yeni bir soluk getirecek tasarımlara imza atması sonucunda ortaya enfes mobilyalar çıkıyor. Mobilya seçenekleri eskiye oranla fazlasıyla genişliyor; klasik, modern, dinamik, sade, avangart, şık, spor… Mobilya almak isteyen ve aradığı tarzı bir türlü bulamayan herkes şimdilerde Evmanya’nın geniş mobilya yelpazesinden ve aksesuar sayfalarından aradıklarını buluyor, yeni bir dekor yaratabiliyor. Evmanya sayfalarına bakıldığında çocuk, genç, oturma odası, salon, ofis, çalışma odası ve diğer tüm odalar ve mekânlar için uygun mobilya seçeneklerinin yer aldığı görülüyor. Ziyaretçilerine farklı ve konsept ürünler sunmayı seven Evmanya, aynı zamanda fonksiyonel ve marjinal ürünler sergileyerek dekorasyon anlayışını sıradanlıktan uzaklaştırıyor. İmza niteliğinde birçok ürün özel olarak dekore edilmiş evde ince bir uyum sağlayarak ev sahiplerini ruhsal anlamda motive ediyor.

Mobilya seçenekleri çağa uygun olarak tasarlanıyor olsa da vintage ve klasik mobilya anlayışını da içinde barındırarak eski ve yeniyi bir arada tutan farklı ürün seçeneklerinin oluşmasına fırsat veriyor. Evmanya, her tarza hitap ederken bu detayı atlamıyor ve birbirinden güzel aksesuarların, mobilyaların insanlarla buluşmasına izin veriyor. TV üniteleri, zigon sehpalar, avize, abajur, masa lambası, kitaplık, duvara monte edilebilen marjinal kütüphaneler, çamaşır dolapları, koltuk takımı, köşe koltukları, berjer, çalışma masası gibi birçok ev eşyası Evmanya’da hayat buluyor.

Tasarımları ile göz dolduran, zarafeti ile beğenileri kazanan, estetiği ve mimarisiyle herkese hitap eden Evmanya mobilya çeşitleri avantajlı fiyatlarla satılmaya devam ediyor. 

Kaliteli hammaddesi ve uzun yıllar boyunca fonksiyonel bir kullanım sağlayacak dayanıklılığıyla alıcılarını bekleyen mobilyalar için Evmanya.com adresini ziyaret ederek birbirinden şık mobilya ve aksesuarları inceleyebilirsiniz. Müşteri memnuniyetinin esas alındığı Evmanya kaliteli ürün garantisi sunuyor.

REMİNGTON PRO-LUXE SAÇ KURUTMA MAKİNESİ DENEYİMİ

Havaların serinlemesiyle birlikte İstanbul rahat bir nefes aldı.Parklar ve bahçeler tenhalaşıp en güzel renklere bürünürken bende epeyce yorularak geçirdiğim bu ayı bolca yürüyüş yaparak geçirdim.

Bugün yine bir açık hava etkinliği sonrası duşumu alıp saçlarımı kurutmuş ve size bir süre önce tanıştığım,serinleyen havalarla birlikte işimi oldukça kolaylaştıran saç kurutma makinemden bahsetmek istiyorum.

Remington PRO-Luxe Dryer Saç Kurutma Makinesi inci beyazının rose gold detaylarla birleştiği sade ama bir o kadar da şık görüntüsüyle dikkatimi çekmişti.Cihazı kullanmaya başladığım ilk an bu naif görünümün ardında büyük bir gücün saklı olduğunu farkettim.

Yapı olarak kalın telli ve gür saçlara sahibim.Özellikle havalar serinlemeye başladığında saçlarımı kendi halinde kurutmak imkansız hale geliyor.Bunun için kısa sürede kurutma işlemini gerçekleştirebilen,kurutma sonrası saçlarımı tiftik tiftik edip kabartmayan kuvvetli bir cihaza ihtiyacım vardı. Bu sebeple kontrollü ısı sağlayan Remington Saç Kurutma Makinesi benim için iyi bir seçim oldu.

İyonik şekillendirme özelliği sayesinde %90 daha fazla iyon sağlayarak asi saçları sakinleştiren ve parlaklık sağlayan Remington PRO LUXE her yıkama sonrası saçlarımın üst kısmında yaşadığım elektriklenmeyi oldukça minimize etti.

Ayrıca saçlarımda kurutma makinesi kullanımına bağlı olarak yaşadığım aşırı kuruluk hissini de artık yaşamıyorum.

Remington PRO LUXE için 2400W'lık AC motoru ile ev kullanımı için beklenenin çok üstünü gerçekleştirdiğini ve profesyonel bir makine ile eşdeğer performans sergilediğini söyleyebilirim.Makine çok hafif olmamakla birlikte elimde tuttuğum süre içinde beni yormuyor.3 metrelik uzun kablosu sayesinde de kullanım esnasında hareket özgürlüğü sağlıyor.

Tercihleriniz arasında saç kurutmanın yanında şekillendirme de varsa doğru yerdesiniz.OPTIheat teknolojisi/akıllı ısı sensörü sayesinde normal sıcaklıkta çalışan cihazı tek tuşla istenen bölgeye yoğun ısı verir hale getirmek mümkün oluyor.Bu uygulama sonrasında elde edilen sonuç ise kesinlikle daha uzun süre dayanan bir saç stili oluyor.

Cihazla birlikte gelen başlıklardan bir tanesi ile hızlı kurutma yaparken 7 mm'lik başlıkla çekilecek fönle dümdüz saçlar elde etmek mümkün.Benim henüz kullanmayı öğrenemediğim difüzör sayesinde de var olan dalga ve buklelerinizi belirginleştirebilirsiniz.

Özetle saçlarınızı kurutmak ve şekillendirmek için yeni bir saç kurutma makinesi arayışındaysanız Remington standına mutlaka uğrayıp bu cihazı test etmenizi öneririm.Evinizdeki profesyonel sonucu bence çok seveceksiniz.

RIMMEL LONDON KATE MOSS RUJ YORUMU / BOHO NUDE

Geçtiğimiz yaz aylarında Rimmel London ve Kate Moss işbirliklerinin 15.yılı için özel bir koleksiyon hazırladı.Markanın severek kullandığım ruj serisi olan Lasting Finish yeni eklenen üç kırmızı üç tane de nude tonuyla şenlendi.

Koleksiyonun rujlarının rengi mi ambalajı mı derseniz alırken Rimmel kalitesini az çok tahmin ettiğimden tester olmayan bir mağazadan rose gold ambalajlı nude tonlarından birini seçerek karar verdim.Ambalaj tasarımı sade,basit ancak renkten dolayı bir o kadar da şık.Şimdilik parlaklığında herhangi bir azalma yok.Kullandıkça bozulma olacak mı bilemiyorum.

 Benim aldığım ton olan 56 numaralı Boho Nude serideki nude'ler arasında en çok kahvelik içereni.Yapı olarak yumuşak ve sürümü oldukça kolay.Dudaklarım çok kuru olduğunda ilk sürdüğüm an biraz pütürlü dursada orta derecede nemli yapısıyla dudaklarımı birbirine bastırır bastırmaz daha pürüzsüz görünmeye başlıyor.

Renk tonu olarak makyaj yapmadığım zamanlar uyguladığımda kendime pek yakıştıramadığım ancak cilt makyajıyla çok hoş bulduğum bir rengi var.Renk benim için sür çık değil,bunu sürmem için mutlaka makyaklı olmam gerekiyor ancak pembelik içeren bir Nude almış olsam kuşkusuz ten rengimle daha iyi uyum sağlayacaktı.

Orta kalıcılıkta ve alıştığım Rimmel London Kate serisi kalitesinde olan bu ruj uygun fiyatıyla diğer renklerine de bakmak istediklerim arasına girdi.Hazır önümüz kışken 53 numaralı Retro Red rengine bir şans vermeyi planlıyorum.

Siz bu seriden hangi renkleri beğendiniz?Kullanıp memnun kaldığınız renkler varsa sizin görüşlerinizi de bekliyorum.