11 Şub 2016

En yalın nemlendirici “Avène Tolerance Extreme Emülsion”


       ​
Hassas ciltlere minimum içerikli, %100 güvenli, %100 Steril
Karma ciltler için yeni Avène Tolerance Extreme Emülsion”

Yeni Avène Tolerance Extreme Emülsion’un hassas ciltlerin günlük bakım programında tüm ihtiyaçlarına cevap verecek bütünsel bir içeriği vardır. Nazik sütsü yapısı sayesinde cilde anında nüfuz ederek yüksek bir tolerans ile cildi nemlendirir. Minimum içeriği ile en hassas ciltlerde bile güvenle kullanılabilir.
Avene Dermatoloji Laboratuarları bilgi birikimi ve uzmanlığını bir araya getirerek ilk defa, cilt ile mükemmel derecede uyumlu ve cildin temel ihtiyaçlarını karşılayan bir formül geliştirdi. Yeni Avène Tolerance Extreme Bakım Serisi.

Minimum içerikli, cilt ile uyumlu, etkin bir nemlendirici olan 
Yeni Avène Tolerance Extreme Emülsion, sadece yalınlığa odaklanan karma ve yağlı ciltler için üretilmiş bir üründür.

Formülü cildin temel ihtiyaçlarına cevap vermek üzere hazırlanmıştır. İçeriği cildin physiolojisini taklit eder ve sterildir. Cilde anında nüfus eden (penetrasyon) yapısı  ve ince dokusu ile cildinizi anında nemlendirir, yumuşatır ve korur.
Temizlenmiş cilde sabah ve akşam parmağınızın ucuyla masaj yaparak uygulayın. Koruyucu, parfüm, tensiyo aktif madde içermeyen Avène Tolerance Extreme Emulsion’u güvenle kullanabilirsiniz.


Avène Tolerance Extreme Emülsion Eczane Satış Fiyatı: 50 ml 72.90 TL



-- 

10 Şub 2016

BODYVİLLE EL KREMİ VE VÜCUT KÖPÜĞÜ

Sevgili Esra'nın  #ozgürlukkadinlabaslar etkinliği aracılığıyla tanıştığım markalardan biri Villegrup çatısı altında bulunan Bodyville El Kremi ile vücut köpüğüydü.
Marka ile daha önceden tanışmamış olduğumdan ürünlerini hemen denedim ve bugün yorumlarımı paylaşmak istiyorum.
Bodyville Elma Kokulu El Kremi el ve tırnakların bakımı için doğal formülle hazırlanmış bir ürün.Ürün yapısı oldukça hafif,hoş kokulu ve ciltte yağlı his bırakmadan hızlıca emiliyor.
İçeriğinde cilt bakımında istenen sonuçları vermesiyle bilinen shea yağı, cildi pürüzsüzleştiren avakado yağı ve hindistan cevizi yağı bulunuyor.
PEG,Paraben,Alerjen içermeyen formülü sayesinde güvenilir bulduğum el kreminin diğer güzel bir yanı ise hayvanlar üzerinde test yapmadan üretiliyor olması.
Ben elma kokulu ürünleri çok sevdiğimden bu kremi oldukça sevdim.Ancak elma kokusundan hoşlanmayanlar için greyfurt,gül,kavun,lavanta gibi farklı kokuları da bulunuyor.
100 ml ürün içeren el kremine http://www.hepsiville.com/ adresinden 29.90 ödeyerek sahip olabilirsiniz.
Bodyville ürünleri kullananlar
 Bodyville Vücut Köpüğü : Kısa süreli duşlar sırasında köpük formlu ürünleri kullanmayı seviyorum.
Bu tip ürünler daha çok el ile vücuda yayıldıklarında iyi sonuç veriyorlar.Sünger ya da lif üzerinde yoğun köpük elde edilemiyor.Bu sebeple vücut üzerinde yoğun bir temizlik işlemi yapamasalarda ferahlatan bir temizllik hissi veriyorlar.
Bodyville'nin  turunçgil notası barındıran egzotik kokulu vücut köpüğünü de aynı şekilde kullandım.Traş köpüğüne benzer bir şekilde sıvı olarak ambalajdan çıkan köpük oksijenlenerek köpürüyor.Açıkçası ben en çok bu kısmı seviyorum.Avucumda büyeyerek çoğalan köpüğü dairesel hareketlerle vücuda yayıp ardından kolayca duruluyorum.
Bodyville ürünleri kullananlar
Aynı sitede 22 küsür bir fiyata satılan duş köpüğünün sadece ambalaj tasarımını eleştirebilirim.Ambalajı insanda merak uyandıran,beni al diyen ambalajlardan değil.Muhteşem ambalajlı ama işe yaramayan ürünlerde denedikten sonra bu kusuru görmezden geliyor ve farklı ihtiyaçlara özel üretilmiş onlarca çeşit doğal sabun ve vücut bakım ürünü için Villegrup ürünlerine göz atmanızı öneriyorum...

9 Şub 2016

#ozgurlukkadinlabaslar etkinlik sponsorları

Geçen hafta katıldığım ve bir iki post önce detaylarından bahsettiğim #ozgurlukkadinlabaslar etkinliğinde sevgili Esra'nın aracılığı ile pek çok marka ile tanışma fırsatı bulduk.
Bu yazımda bir önceki paylaşımımda yer vermediğim markalardan ve ürünlerinden bahsetmek istiyorum.Aralarında daha önce tanışmış olduğum markalarının yanı sıra yeni tanışmış olduğum markalarda var.Şimdi sözü uzatmadan Minval Yayınları ile başlamak istiyorum.

MİNVAL YAYINLARI

“ “Kalarak gitmeler vardır bu hikâyede…” ”
Evet, bazen doğrularından bıkıyor insan… Benim gibi…
En çok yanlışını seviyor insan. Benim seni sevdiğim gibi…
Ya da yanlış adlandırılan doğrularını. Bizim gibi…
Bazen çok üşüyor insan, sarılıyor aklındakine…
Yoruluyor yaşamaktan, umutları katlediyor!
Bazen susuyor insan, acı veriyor konuşmak…
İtiraf edemediği sevgisinden vazgeçiyor
çevrenin “doğruluk” teorisine uyup …
Bazen insan olmayı çok özlüyor insan.
Minval Yayınları'ndan çıkan ''İçimdeki Marilyn '' içimizdeki kimlikleri sergilemekten utanmama,ben buyum deme mesajını veren bir kitap.Başkalarının sürekli bir şeyler dediği,bizim de acaba ne derler diyerek kendimizi frenlediğimiz kısacık hayatta bu kitabın bana katacaklarını oldukça merak ediyorum.

NEUTROGENA
Neutrogana Sivilce ve Siyah Nokta karşıtı Visibly Clear serisini denememiz için göndermiş.Ben birkaç yıl önce serinin yüz temizleme jeli ve sivilce jelini denemiş ve blogta yazmıştım.Blogun en çok okunan yazıları arasında olan Visibly Clear serisinin diğer ürünlerini de ilk fırsatta deneyip yorumlarımı paylaşıyor olacağım.

 DERMACOVER
 
Este Kozmetik aracılığıyla tanıştığımız Dermacover Mineral Fondöten benim tanışmakta geç kaldığım,leke kapatıcı özelliği ile tanınan ve oldukça bilinen bir fondötenmiş.Ciltte oksijenlenme sağlayan,güneş koruma faktörlü bu ürünü yakın zamanda blog sayfamda okuyabileceksiniz.

 MAT KOZMETİK-ESTEREL
Esterel bir Alman markası ve ülkemizde Mat Kozmetik çatısı altında satılmaktalar.Yakın zamanda markya ait ürün kullanmamakla birlikte bir dönem dudak kalemlerini kullandığımı hatırlar gibiyim. Cilde zarar veren herhangi bir madde içermediği bilgisi verilen Esterel'in Dipliner ve Eyeliner kalemini deneyeceğim.Beğenirsem sanırım her yerde arayacağım :) 
Detaylı bilgi için http://www.esterel.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

HACERİ SİMYA
Şık bir sunumla ürünlerini bize ulaştıran Haceri Simya doğanın güzelliğini ve iyiliğini yaşatmak sloganı ile yola çıkan doğa dostu bir firma.Marka adını Taş anlamına gelen Hacer ile yaşam ömrünü uzatacak iksiri bulma anlamına gelen Simya sözcüklerinin birleşmesinden alıyor.
 Doğal takviyeler,organik ve doğa dostu içeriklerden oluşan bakım ürünleri bulunan Haceri Simya denememiz için şampuan,sıvı sabun,bakım kremleri,kil maskesi ve peeling gibi ürünlerini göndermiş.Maske ve peeling'i hemen denemeye başladım ancak son kullanma tarihinin bitmesine bir ay kadar kalan bakım kremlerini kısa sürede kullanmayacağımdan ne yazık ki denemeyeceğim.
Diğer ürünleri ile Haceria yakın zamanda blogta olacak.

HEPSİVİLLE
Villegrup Soapville adı altında farklı ihtiyaçlara göre doğal sabunlar,Bodyville adı altında vücut ürünleri Hijyenville adı altında hijyen ürünleri ve çok daha fazlasını üreten bir Türk firması.Yakın zamnda kendi markalarını Hepsiville çatısı altında birleştiren  marka yurt içinde olduğu kadar yurt dışında başladığı faaliyetlerle de dikkat çekiyor.
Bodyville Banyo köpüğü ve PEG,Alerjen ve Paraben Free olmasının yanında başarılı içerik listesiyle dikkatimi çeken el kremini hemen denemeye başladım ve yakın zamanda detaylı olarak bahsetmeye hazırlanıyorum.

BİODER
Ürünlerini daha önce de denediğim,hatta blogta ayrıntılı bir yazı yazdığım Bioder  iki ürünü ile bizleri mutlu etti.
Yazı detaylarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

 PROZİNC
Dermokozmetik saç bakım markası Prozinc son zamanlarda sıkça karşılaştığım ve çok merak ettiğim Quinoa Şampuan'ı bizlerle paylaştı.Faydalarından sıkça bahsedilen Kinoa ekstresini içinde bulunduran şampuan denenmek için ilk sırada...

ARGAN CURE
El ayak ve yüz bakımı için üstün formüllü ürünler üreten  Argan Cure denememiz için Ayak Bakım Kremi,El Kremi ile birlikte Manikür ve Pedikür uygulama setleri göndermiş.Hafta sonu bakımına eşlik edecek ürünlerle ilgili detaylar yakında blogta olacak.

PELOMİN
İlk kez karşılaştığım ancak kataloglarını okuyup sitelerinde araştırma yaptığımda çok dikkatimi çeken ürünleri bulunan firma Pelomin ve Touzla adı altında ürettiği cilt bakım ürünlerinde doğanın gücünden yararlanıyor.Mineral zenginliği açısından eşsiz doğal kaynak suyu olan tuzla içmeler kaynağı ve magnezit bazlı kil ile üretilen yüz ve cilt maskesi Pelomin ile Touzla termal tonik merakla deneyeceğim ürünler arasında.
Ayrıca sentetik kimyasal içermeyen el yapımı sabunları isteğe göre butik ve özel tasarım şeklinde hazırlanabildiği bilgisini de şimdiden vermek isterim.

 MEDİWELL
 Mediwell Severek kullandığım dudak bakım kremleri , çocuklu evlerin vazgeçilmez ürünü Ateş Düşürücü Bantlar ve Manikür setini bizlerle paylaşmış.Ateş düşürücü bant deneyimimiz yakın zamanda blogta olacak.

ANGELS SECRET-bizimlekazan.net
 Patentli Negatif iyon (Anyon) teknolojisi ve super emici özelliği ile size özel günlerinizde aradığınız rahatlığı ve hijyeni sunan Angel Secret florasan beyazlaştırma maddesi içermeyen,bakteri bulundurmayan yapısı ve anyon üretebilme patenti ile dikkat çekiyor.Network Marketing ile satışı yapılan ürüne bizimlekazan.net adresinden ulaşabilirsiniz.Satışını yapan eczaneler ise ;
Eskişehir >Yenilmez Eczanesi : OGÜ Tıp Fakültesi Karşısı

Ankara > Sandalcı Eczanesi  : Subayevleri Mah. Sandalcı Sok. No:5 Keçiören

Ankara > Tolganur Eczanesi : Güneşevler Mah. 128. Sok. No:19 Hasköy


EYÜP SABRİ TUNCER


 Yıllardır güzel kokulu kolonyaları ile tanıdığımız Eyüp Sabri Tuncer Doğal Zeytinyağlı El ve Vücut Kremi ile yeni bir deneyim başlatıyor.İlk izlenimler yakında blogta olacak.


REVOX
 Saçlara vaad ettiği hızlı uzama vaadi ile son zamanların popüler ürünleri arasında olan Revox yeni ürünü At Kuruğu Bitkisi Özlü  Saç Kremi'ni denememiz için göndermiş.Zor şekil alan kalın telli saçlarım için saç kremlerine olan özel ihtiyacımı bu kez Revox Saç Kremi ile karşılamaya çalışacağım...

TASARIM DEM
 İki gündür giysilerimin üzerinde bana eşlik eden sevimli mi sevimli keçe Frida @tasarimdem 'in marifetli ellerinden çıkmış.İnstagram sayfasını mutlaka ziyaret etmenizi önerirken el yapımı bu ürün için bir kez de buradan teşekkür etmek isterim.

CLAVIEN
 Vücudun terlemesini,toksinlerin dışarı atılmasını sağlayan,selülitli bölgelerin azaltılmasına yardımcı olan soğuk vücut parafini masaj yağları ile tanışacağım Clavien ile farklı bir deneyim yaşayacağım.Daha önce hiç denemediğim parafin ile igili evde minik spa deneyimimi blogta paylaşıyor olacağım.

SİNOZ
 Hızlı emilen ince formülü ve hoş kokusuyla kısa sürede memnuniyet duyduğum krem el ve vücut kullanımına uygun.Yakın zamanda farklı ürünleriyle de blogta olacak Sinoz ürünlerini merak edenler beklemede kalın ...

BEBAK
 Severek kullandığım sıvı saç kremi ailesine bir üründe Bebak tarafından eklendi.Daha önceden de deneme fırsatı bulduğum Bebak Sıvı Saç Kremi ile ilgili önümüzdeki günlerde detaylıca konuşacağız.

HOBİ KEÇE
 hobikece.com tarafından gönderilen şirin bozuk para çantası minik kızımın paralarını saklamak üzere göreve başladı bile.Keçe'den yapılma kolye,broş,toka,magnet,panolar ve onlarca değişik figür için hobikeçe'yi mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

BUROCK CİLT BAKIM
 Burock Yaşlanma etkilerine karşı göz çevresi bakım kremini bizlerle paylaşmış.Daha önce kısa süreli bir deneyim yaşadığım göz kremi yakında blogta olacak.

OGOBONGO
 Ogobongo'nun neşeli çorapları ile tanışmaya hazır mısınız?
Geçenlerde Rossmann'da birbirinden neşeli çizimlerin süslediği Ogobongo çorapları incelemiştim ki üstüne bu çoraplar geldi.
Desen desen,renk renk çorapların yanında atkı,bere,eldiven,t-shirt,çanta gibi ürünleriyle hem kendiniz hemde sevdikleriniz için ürünler bulabileceğiniz bu adrese mutlaka göz atın.

COSMED
 Ürünlerini severek kullandığım Cosmed pek çoğumuzun dikkatini çekecek bir ürün olan Akne azaltıcı jel göndermiş.Özel kesimli başlığı ile pratik uygulama yapılabilen jeli ihtiyaç duydukça kullanıp sınuçları blogta paylaşacağım.

LESOLEIL ŞAMPUAN
Yeni bir marka olan Lesoleil saçları kapalı olanlar ya da saçları örten başlık takmayı gerektiren mesleklerde çalışan kişilerin hava almayan saçları için özel üretilen şampuanını denememiz için göndermiş.
Şampuanın benim saçım üzerindeki etkilerini de oldukça merak ediyorum.

TAT MAKARNA
Tat Makarna Gaziantep tesislerinde %100 sert durum buğday'ından ürettiği makarna,irmik ve un paketi ile bizlerle oldu.20 farklı çeşitte makarnası el değmeden üretilen Tat makarna lezzeti ile sofralarımıza katkıda bulunmaya başladı bile...

SEK DÜNYASI-TAT KONSERVE
Severek tükettiğimiz %100 Elma Suyu'nun yanında daha önce toz karışım dışında denemediğim Salep'i deneme fırsatı veren Sek Süt Ürünleri'ne ve Tat Konserve'ye teşekkürler.

 SİMAY PİŞMANİYE
İzmit'in meşhur tatlısı Pişmaniye'yi başta İzmit ve Türkiye'deki satış noktalarına ulaştıran Simay Pişmaniye Almanya ve KKTC başta olamak üzere yurtdışına da ihracat yapan 1998'de kurumsallaşmış bir firma.
Çocuklardan bize sadece tadına bakacak kadar kalan Simay Pişmaniye'nin fıstıklısı başta olmak üzere tüm çeşitlerini çok sevdik.


 SARAY
Saray 'ın içi daha önce hiç denemediğim ürünleriyle dolu kocaman kutusu büyük merak uyandırsa da hepsini bir anda denememek için kendimizi tutuyoruz.İlk olarak Kremalı biküvi Ovvero,dudak figürlü taco acılı kraker Cralips ve Chocolips kakao kaplamalı kekleri denedik ve çok beğendik.Sonradan denediğim baharat kremalı Cipsetos lezzeti bana pek hitap etmese de kardeşim tarafıından çok sevildi.Diğer lezzetler de en kısa zamanda denenmek üzere sabırsızlıkla bekleniyorlar.

 EW'S
Biz kadınların en çok zaman geçirdiği,içinde en keyifli zamanların geçirildiği mekanların başında gelen mutfak ürünleri başta olmak üzere eviniz için dekorasyondan banyo ürünlerine uzanan pek çok çeşidi bulabileceğiniz ews.com mağaza mağaza gezmeden istediğiniz ürünlerin kapınızda olmasını sağlıyor.
Eminönü'nde mağazaları da bulunan Ew's ürünleri ;

• Dış ortam şartlarına dirençlidir.
• Darbelere ve çizilmelere karşı dayanıklıdır.
• Cama en yakın şeffaflıkta olup, camdan %50 daha hafiftir.
• Mükemmel parlaklığa sahiptir.
• Çevre ve insan sağlığını etkileyecek hiçbir katkı maddesi içermez.
• Benzer ürünlere göre daha ekonomiktir.

Porselen cezve,katlı kurabiyelik ve akrilik sürahi ile mutfağımızı renklendiren ew's.com 'a teşekkürler.İlk yolum düştüğünde mağazalarını gezip detaylıca inceliyor olacağım...


Sponsor yazıma burada son verirken tüm firmalara ve bizi bir araya getiren Kırık Şemsiye yazarı Esra Hanedan'a tekrar teşekkür ederim.

8 Şub 2016

HAFTA SONU ETKİNLİĞİ : HİDİV KASRI'NDA KAHVALTI

 Geçtiğimiz hafta sonu Beyhan Hanım'ın davetiyle (Beyhan'ın Mutfağı) Beykoz Çubuklu'da bulunan Hidiv Kasrı'nda düzenlenen Pazar kahvaltısına katıldım.Daha önce katıldığım etkinliklerin aksine ilk kez ailemle birlikte bir organizasyona katıldığımdan benim için çok daha anlamlı ve özel bir etkinlik oldu.

İstanbul'un en güzel yanlarından biri şehrin yoruculuğunu unutturan tarihi mekanları diye düşünüyorum.1907 yılında Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılan ve bu adla anılan Hidiv Kasrı, Art Nouveau tarzındaki görkemli mimarisi,bahçesindeki ağaçları,eşsiz manzarası ve 1996 tarafından bu yana Beltur tarafından işletilen Restoranlarıyla mutlaka gidilip görülmesi gereken yerlerden.
İstanbul'da Kahvaltı
Evimize yakın sayılacak bir mesafede bulunan Hidiv Kasrı'na kısa bir yolculuğun ardından ulaştık.Kahvaltı öncesi bahçede dolaşıp bol bol fotoğraf çektik.Hava oldukça serin olmasına rağmen açık havada yapılan benzer etkinlikler çocuklara çok iyi geliyor.Bu yüzden bizde keyiflerini bozmayarak ortamın tadını çıkarmalarına izin verdik.
Hidiv Kasrı Kahvaltı
 Organizasyona ev sahipliği yapan Beyhan Hanım,Uba Foto Ümit Bey,Şef Şenol Özbay,Konuşan Kalem Serkan Bey ile keyifli bir sohbet eşliğinde kahvaltı mönüsünün lezzetlerini keşfe çıktık.
Hidiv Kasrı Kahvaltı


 Her çeşidinde bin bir lezzet saklı kahvaltılıkların yanında simit üstü kaşar, ve tahinli profiterol çok beğendiğim lezzetler oldular.

Kahvaltı sonrasında Konuşan Kalem Serkan Bey için bir sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı.Blogger arkadaşımız Pastacı Kız'ın elinden çıkan kalem şeklindeki pasta hem görüntüsü hemde el yapımı lezzeti ile çok beğeni aldı.

Kahvaltı'nın ardından kasrın içinde minik bir tura çıktık.Ortasında yükselen mermer çeşmesi,vitray tavanı,yapıldığı yıla bakıldığında şaşırtan lavabo ve banyosu,içinde yükselen tarihi asansörü oldukça ilgimizi çekti.



 Özel izinle kullanılabilen asansörü kullanarak kasrın özel detaylarından biri olan seyir kulesine çıktık.Yukarı çıktığımda gördüğüm manzara karşısında büyülenmemek mümkün değildi.Üç cepheden boğaz manzarasını izleyerek hafızamızda kalan güzel görüntülerle son kahvelerimizi içmek üzere aşağı indik.


Siz de şehrin karmaşasından uzaklaşıp eşsiz bir hafta sonu geçirmek isterseniz kahvaltı,yemek ve daha pek çok organizasyonunuza ev sahipliği yapacak Hidiv Kasrı'na uğramanızı öneririm.

Bu güzel güne bizi ortak ettikleri için Beyhan Kadayıfçı'ya,(Beyhaninmutfagi)

Ümit Basar Alkaç'a (@ubafoto) Serkan Karagöz'e (@konusankalemm) Şef Şenol Özbay'a(@chef_ozbay) teşekkürler...



TARİHÇESİ-  http://www.hidivkasri.com/

Hıdiv Kasrı, İstanbul’un Beykoz ilçesinde Çubuklu sırtlarında bir yapıdır. 1907 yılında Mısır’ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmıştır. Dönemin mimari modasına uygun olarak art nouveau tarzındadır.

Hıdivlik makamı, Osmanlı İmparatorluğu’nun Mısır valilerine verdiği ünvandır. Osmanlı’nın Mısır valilerinden olan genç yaştaki “Hıdiv Abbas Hilmi Paşa”‘nın,19. yüzyılın sonlarında, Mısır’daki İngiliz nüfuzunu kırabilmek ve Osmanlı Devleti’nden destek sağlayabilmek için uzun süreli İstanbul’da kalması gerekti. Bunun üzerine, 1903 yılında günümüzde kasrın bulunduğu yerde bulunan iki ahşap yalı satın aldı. Abbas Hilmi Paşa bir süre sonra yalılarının arkasındaki ağaçlık yamaçları ve üst düzlüğü kapsayan 270 dönümlük bahçeyi de aldı. Ahşap yalıları yıktıran Abbas Hilmi Paşa, 1907 yılında, 1000 m2 alan üzerine, İtalyan Mimar Delfo Seminati’ye, o devrin mimari modasına uygun olarak Art Nouveau tarzında görkemli bir kasır ve üzerine İstanbul Boğazı’nı gören kule inşa ettirdi.

Mısır’ı işgal eden İngilizler, ülkeye krallık sistemini getirerek, Abbas Hilmi Paşa’nın Hidivlik unvanını elinden aldı. Abbas Hilmi Paşa, tahttan düşürülmesi üzerine İsviçre’ye yerleşerek (ya da sürgüne gönderilerek) burada yaşamını sürdürdü. Paşa’nın ailesi ise Hidiv Kasrı’nda 1937 yılına kadar kaldı. Aynı yıl, İstanbul Belediyesine Hidiv Kasrı’nın satışı gerçekleştirildi.

Uzun süre bakımsız kalan kasır, 1984 yılında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu adına Çelik Gülersoy tarafından restore ettirildi ve bir süre otel olarak hizmet verdi. 1994-1996 yılları arasında yeniden restore edilen Hidiv Kasrı’nın işletmeciliği, 1996 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kuruluşu olan Beltur’a geçti. Şu anda lokanta ve sosyal tesis olarak kullanılmaktadır. Kasrın bir yüzündeki İstanbul ‘un en büyük gül bahçelerinden olan dış mekanı ve tarihi iç mekanında ayrıca düğün gibi organizasyonlar da düzenlenmektedir. Arkasındaki koruluk ve dik yürüyüş yolu ise spor ve yürüyüş yapanlarca değerlendirilir.

Muhakkak gezilip görülmesi gereken İstanbulun sayılı güzelliklerinden biridir Hidis Kasrı.
Kasrın mimari olarak, Osmanlı mimarisinin dışında, batılı tarzı (art nouveau) vardır. Ana girişin ortasında mermerden ihtişamlı ve anıtsal bir çeşme vardır. Tavanı çatıya varıncaya kadar yükselir ve vitrayla kaplıdır. İçinde çeşitli yerlerinde zarif çeşme ve havuzlar vardır. Bina plan olarak, salonlar arasındaki bağlantılar aracılığıyla havuzun etrafında bir daire çizmektedir. Bu daire sadece giriş holü tarafından kesilmektedir. Bu holdeki tarihi asansör dikkat çekici başka bir detaydır. Üst katta ise özel odalar bulunmaktadır.
Çubuklu İstanbul’da Boğaziçi’nin Anadolu yakasında Beykoz ilçesine bağlı bir semttir. Kuzeyinde Paşabahçe, güneyinde ise Kanlıca bulunur. Çubuklu’nun sırtlarında Mısır’ın son “bağımsız” hıdivi olan Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılmış olan Hıdiv Kasrı bulunur. Halil Ethem Bey Yalısı semtteki önemli bir diğer yapıdır.

Mermer Salon

Giriş noktasından Mermer salona bir kaç basamakla inilir. Sağ taraftaki duvarda, tavana kadar anıtsal bir çeşme yer almaktadır. Mozaiklerle süslü bu çeşmenin zemine yakın kısmı, mermer bir tekneyle süslenmiştir. Tekneye, Art Nouveau stilinin sevdiği figürlerden, bir kurbağa, su akıtır. Merdivenlerin karşısı ise, boydan boya demir çerçeveli camdır ve oradan, bina yanındaki, etrafımıza çamlarıyla çevrili, geniş iç bahçeye geçilir. Mermer salondaki tüm mermer sütunlar özel cilalanmış, sütunların içlerine ve salonun tavanlarına Türkiye’de ilk defa olmak üzere, yuvarlak çiçek globu şeklinde, pembe-beyaz-yeşil karışımı avizeler yaptırılmış, yandığı zaman, bu bahçe tipindeki salona uyan renkleri ile ” bir peri sarayı ” görünümü vermesi sağlanmıştır.
Mermer Salona, üzerleri yeşil-gri karışımı mermerli döküm masaları, döküm sandalyeleri ve mermerden servis bankosu ayrıcalıklı bir küçük saray havası vermektedir. Mermer salonun bahçe giriş kısmı beyaz marmara mermeri ile kaplanmış, Mermer Salondan bakıldığında, çevresi mazı çamları ile çevrili alanda yüzlerce gülfidanı dikilmiştir. Güller açtığında, gül bahçesi çevresindeki taş gövdeli sütunlar ve üzerindeki fenerlerde yandığı zaman kendinizi gül cennetinde hissedersiniz.

Konkav Salon

Havuzlu orta mekanda, karşıya ilerlendiği zaman, Konkav biçiminde, Kuzeybatı cephesini teşkil eden iki şömineli ve dire parçasını andıran salona girilir. Bu salon, iki kapıyla, önündeki mermer terasa açılır.
Şömineli salonun tüm duvarları ve tavanın ahşap kaplaması, orjinal maun renginde, İstanbul’ un en mükemmel lambrisi binaya ağır alımlı atmosferini sağlamıştır.
Salonda masif porfir sütunların kaideleri ve başlıklarında yer alan bilezikler altın varaklarla kaplanmış salona görkemli bir hava vermiştir.
Şömineli salonun konkav şeklinde uzanan tavanında, dizi kasetlerden üçüne dönemin stiline uygun olarak, kristal ışık dizileri yaptırılmış, göz alıcı güzelliğini arttıran bu aydınlatma sistemi salona ağırlık kazandırmıştır. Devrin üslubunda masa ve sandalyeleri, şömine aralarına, orjinal duvar kanepeleri, duvar aynaları önündeki bronz statüler, tarihi dile getirerek en önemli bir dekor usulü niteliğindedir.
Salonun Boğaz’ a bakan mermer terası, bahçeden bir metre kadar yüksekte olup 24 adet masif beyaz mermerden sütunlar, üstteki yatak katının balkonuna destek sağlar. Bu terastan, eskiden Boğaz’ın içini seyrederek yemek yenirmiş.

Kristal Salon

Binanın ortasındaki havuzlu mekandan, aralık bir kapıyla, salona girildiği zaman ise, sarayın yemek salonlarına geçilmektedir. Bu salon daire biçimindeki şömineli salona da, ara bir kapıyla geçit verir. Şömineli salondan da, yine bir ara kapıyla, tamamı aynalı Kristal Salona, oradan da mermer salona geçilebilmektedir. Böylece bütün salonlar arasında, ortadaki havuzlu mekanı çevreleyen, yuvarlak bir tratik yapmak mümkündür. Bunu sadece giriş halü keser. Kristal Salonda, tavanındaki ve kapı üstlerindeki girlandlar ve sepet çiçekler, altın varakla kaplıdır. Tamamı kristal aynalarla donatılmış olan bu salon, aynaları, tavan kristalleri ve pirinç fenerleri ile muhteşem bir görüntüye sahiptir. Salonda ahşap lambrilerin baş kısımlarına, orjinal motiflerine uygun hareli kumaştan panolar yapılmıştır.

Ahşap Salon

Tamamı ahşap, muhteşem bir lambriyle kaplı giriş salonlarında, ekstra meşe kerestesinden, orjinal motiflerine uygun ahşap parkeler, ahşap duvar, ahşap tavan ve dolaplar maun renginde orjinaldır.

Havuzlu Yol

Havuzlu mekanda binanın tüm ana karakterine”ART NOUVEAU”‘uygun olarak, duvarlar ahşap kaplamalar arasında, 8 adet desenli aynalarla kaplanmış olup bu mermer havuzlu mekan, ayna ve yansımalarıyla zenginleştirilmiştir. Havuzlu holün özelliği sarayın tüm salonlarına buradan ara kapılarla geçilmesi, özel bir asansörün bulunmasıdır.
Binanızı ortasındaki havuzlu salondan, aralık bir kapıyla, sola gidildiği, zaman Saray’ın yemek salonuna geçilmektedir. Yine bu salon daire biçimindeki şömineli salona da ara bir kapıyla geçit verir. Böylece bütün salonlar arasında, ortadaki bu havuzlu mekan, etrafını çevreleyen giriş-çıkış kapıları ile bir trafik noktası görevini yapmaktadır. Bunu sadece giriş holü keser.
Ana giriş kapısı arkasındaki boşlukta yer alan masif merdivenlerden birinci kata çıkıldığı zaman, orta mekan, daire biçimindedir. Tam ortasındaki boşluktan, aşağıdaki havuz ve yukarıdaki vitray seyredilir.

Birinci Kat

Sağ tarafta, aşağıdaki mermer salonun üstünde 6 adet oda yer almıştır, Bunların üçü, önlerindeki geniş bir balkondan iç bahçeye bakarlar. Etrafı porsuk ağaçları çevrili, bu iç bahçe gül fidanlarıyla donatılmıştır.
Alt kattaki şömineli salonun üstüne gelen daire biçimli parça; kendi iç banyoları, tuvaletleri ve banyo odaları olan, iki büyük yatak odasına sahiptir. Tavanları muhteşem bir lambriyle kaplı bu iki salonun birisi, Hıdiv in kendisine aittir. Hıdiv’in yatak odasının iki duvarını kaplayan büyük gardıropları mevcuttur. Gardıropların bir tanesinin ucundaki aynalı kapısı gizli bir geçittir, ortadaki hole çıkar. Hıdiv’in odasındaki sandalye, “Art-deco” kanepesi özelliği taşır. Zamanında acil ve özel durumlarda kullanılırmış.

Kuleler

Birinci kat holünde sol taraftaki ara koridor olan, Güney Batı’ya bakan büyük odaya ve binanın büyük seyir kulesinin asansörüne geçilir. Kuleye ortadaki asansör ile çıkılabildiği gibi, ahşap katlar ve demir aksam’la örtülmüş geniş bir merdivenle de çıkılabilir. Kulenin balkonlu bir orta katı ve açık en üst terası mevcuttur.
Birinci katın merdiven başından sağ kapıya girildiği zaman, dar bir merdivenle servis katına çıkılır. Burada da, çepeçevre 8 adet oda yer almaktadır.
Koridorun ucunda ise, binanın kare biçiminde Cihannüma kısmına çıkılmaktadır. 4 cephesi Manivelayla açılan 4 kepenkle kapalı bu seyir yerinin ortası, merdiven boşluğudur, bir cephesi yan çatıya bakar, üç cephesinden çevre seyredilir.
Bu çatı katıda ayrı ayrı döşenerek bir mutfak ve kata bir duş eklenerek, otel bölümü haline getirilmiştir.
Kuleler ve asansöre çıkan merdiven basamakları, kapıları orjinal döşeme kaplamaları Romanya Köknar Ağacından olup, bu günün birinci sınıf kerestesiyle aynı kalitededir. Kapının restitüsyonu birinci sınıf çıralı çamdan yapılmıştır.
Orjinal kule asansörü halen çalışır durumdadır. Kuleden tüm Boğaz’ı baştanbaşa seyrederek sonsuz yeşillik, deniz ve doğa ile baş başa, çayınızın zevkini çıkarabilirsiniz.

Abbas Hilmi Paşa

Mısır’ın en son Hıdiv’i, Kavalalı Mehmet Ali Paşa sülalesinden Tevfik Paşa’nın oğlu, aslen ve neslen Türk olan Abbas Hilmi paşa 19.12.1944 yılında Cenevre’deki ( Quai du Mant Blanc Ma. 5 ) Leman Gölü karşısındaki köşkünde gece saat üç raddelerinde, ani bir kalp krizinden vefat etmiştir.

Tevfik Paşa

1881 yılında tahta çıkan Tevfik Paşa, İsmail Paşa’nın tam zıddı, uysal, sakin ve tutumlu idi. Tek kadınla, hanedandan bir prenses ile evliydi. Kaderini kabul etmişti. Elinden ekonomik dizginler kolaylıkla alınmıştı. Ülkeyi yabancı nazırlar ve iktisatçılar yönetmeğe başladı. Tasfiye kanunu yapılmıştı.
Mısır kaynıyordu. “Mısır, Mısır’lılarındır” sloganı Milliyetçileri harekete geçirmeye başlamıştı.
Şubat 1881’de Çerkez asıllı Harbiye Nazırı Osman Rıfkı Paşa, ordudan birkaç Mısır’lıyı elediği için, Miralay Arabi’nin itirazları ile Hidiv arada kaldı. Osman Rıfkı Paşa’yı azletti. Milliyetçilere mensup Mahmut Sami Paşa’yı Harbiye Nazırı yaptı. Arabi Paşa’da bir ıslahat komisyonunun başına getirildi.
1881 yılı son aylarında meclis toplandı, olaylar durmadı. Çünkü İngiltere ve Fransa, Meclise bütçe yetkisi vermek istemiyorlardı. Ordunun büyük kesimini oluşturan Vataniler, Meclis ve dayanağı halk, Mısır tarihinde ilk defa olmak üzere, ülkenin kaderine sahip çıkma konusunda anlaşmışlardı. Bu, on bir yıllık Mısır tarihinde, demokratik ilk olaydı. Yabancılarla halk arasında kalan Hıdiv Tevfik Paşa Vatanilerden bir hükümet kurmak zorunda kaldı.
1882 Şubat ayında Mahmut Sami Paşa’yı Başbakan, tam cahil Arabi Paşa’yı da Harbiye Nazırı yaptı.
Yeni hükümetin ilk işi bir grup Çerkez Subayı, Arabi’ye karşı suikast ithamıyla, sürgüne göndermek oldu. Padişah Abdülhamid müdahale edip yargılama belgelerini istedi. Mısır Nazırlar Heyeti bunu fermanı hükümlerine aykırı buldu ve Hıdiv’i düşürmeye kalktı.
İstanbul’da kargaşa çıkmıştı: Bab-ı Ali, Hıdiv’i tutuyor. Abdülhamid ise Said Halim Paşa’yı getirmek istiyordu. Abdülhamit’in Hanedandan olan Said Halim Paşa’ya sempati duyduğu biliniyordu.
Karışıklıktan, İngiltere ve Fransa yararlandı. 20 Mayıs 1982’de harp gemileri İskenderiye’ye getirilip, toplarını şehre çevirdiler. Hıdiv Tevfik Paşa güçsüzdü, Abdülhamid devreden çıkmıyor, vatanileri ” Selam-ı Şahaneler “ve nişanlarla İstanbul’a getirilip, durumu idare etmek istiyor, bu amaçla Derviş Paşa başkanlığında bir heyet Mısır’da iken, bir kıvılcımla İskenderiye sokaklarında bir Arap’la, bir Malta’ lı arasında kavga çıktı. Limandaki Rumlar ve azınlıklar Malta’ lıyı tuttuğundan, kavga savaş halini almış 40 Avrupa’ lı ölmüştü.
Tasarım:Sawako Kuronuma