SKINCODE HUCRESEL YOGUN NEM MASKESİ

Skincode geçtiğimiz yıl tanıştığım,denediğim ürünlerinin pek çoğuna cildimin iyi cevap verdiği, kaliteli içerikleriyle severek kullandığım markalardan biri.

''Cildin ihtiyaç duyduğu her şey ve ihtiyaç duymadığı hiç bir şey''sloganıyla yola çıkan Skincode dermokozmetik bir cilt bakım koleksiyonu olma özelliği taşıyor.Ürünlerin tamamı doğal özlerin ve bio-teknoloji ürünü içeriklerin özel bir karışımı bulunurken koku,koruyucu,renk ve hayvansal katıkılardan %100 arındırılarak en hassas ciltler için bile uygun bir hale getirilmiş durumda.

Bugün bahsedeceğim Skincode Hücresel Yoğun Nem Maskesi kuru,normal ve nemsiz ciltlerin nem ihtiyacını karşılamak için geliştirilmiş.

Maske bileşimindeki zenginleştirilmiş ACR kompleks,Bisabolol,Hyaluronik asit ve E vitamini içeriğiyle cildi anında nemlendirme,rahatlatma ve anti-age özellik göstererek ince kırışıklıkların görünümünü azaltma vaadiyle geliyor.

50 ml cam kavanozdaki su yeşili rengiyle temizlik hissi uyandıran ince yapılı maskeyi spatula ya da el ile alıp ince bir tabaka halinde yüzüme uygulayarak 10 dakika boyunca cildimde bekletiyorum.Hoş kokulu maske yüzüme dağıttığım ilk andan itibaren cildimde bir serinlik etkisi yaratmaya başlıyor.Ürünle ilgili bilgileri okuduğumda bunun ürün içeriğindeki antioksidanlar sayesinde olduğunu öğrendim.

Maske 10 dakika sonunda dokunduğumda elime yapışmayacak şekilde kuruyup şeffaf bir tabaka halini alıyor.Bu aşamada silinerek ciltten uzaklaştırılabileceği belirtiliyor ancak ben karma cildime bu kadar nemin fazla geleceğini ve gözeneklerimin tıkanmaya meyilli olduğunu düşünürek maskeyi yüzümden ılık su ile yıkayarak uzaklaştırıyorum.

Uygulama sonunda serinlik ve ferahlık hissi özellikle yanak bölgemde yarım saate yakın bir süre daha devam ediyor.Üstelik maske içeriğindeki bisabol sayesinde nemli,yumuşak ve daha sağlıklı görünen bir cilde sahip oluyorum.

Havaların soğumasıyla cildin bozulan nem dengesi düzenlemek,cildinizi rahatlatmak ve uzun vadede yaşlanma belirtileriyle mücadele etmek için özel bir nem maskesi arayışındaysanız Skincode Cellular Hücresel Yoğun Nem Maskesi aklınızda bulunsun.

Ürüne yetkili eczanelerden ve dermokozmetik satışı yapan sitelerden online olarak ulaşabilirsiniz.

Daha önce yer verdiğim Skincode ürün yazılarına aşağıdaki başlıklardan ulaşabilirsiniz.

Skincode Yüz Temizleme Jeli

Skincode Misel Temizleme Suyu

Skincode Hücresel Cilt Yenileyici Kapsüller

Skincode Canlandırıcı Göz Kremi

Skincode Geliştirilmiş Yüz Mükemmelleştiricisi

Siz Skincode ürünlerini deneme fırsatı buldunuz mu? Deneyipte sevdiğiniz ürünler varsa bizlerle paylaşırsanız sevinirim.

CHLOÉ FLEUR DE PARFUM

Chloé

Özgürlük, modernlik ve feminenlik… 2008 yılında Chloé; parlak ve göz alıcı, zarafet dolu, eşsiz bir gül hayal etti. O kadar kendine özgüydü ki o gül, anında Chloé moda evinin kokusal imzası haline geldi. Bu eşi benzeri olmayan gül, Chloé kreasyonlarınının çekici narinliğini ve doğal zarafetini yansıtıyor.
Chloé gülünün farklı farklı yorumları var. Geçen 8 yıl boyunca, anında tanınabilen Chloé gülü, değişik yönlerinin keşfedilmesiyle, farklı yorumlamaların da ilham kaynağı oldu. Bugün, bu ikonik gülün yeni bir varyasyonu, Chloé bahçesini onurlandırıyor: Chloé Fleur de Parfum. Bu parfüm, yepyeni bir kokusal hikaye anlatıyor. Dikkatleri, çiçeğin en zengin ve en yumuşak dokusuna çeken Chloé Fleur de Parfum, yüzeysel şehvetin katıksız bir konsantresi…

Çiçeklerin Kalbinden Gelen Eşsiz Koku

Chloé Fleur de Parfum, içeriğindeki çiçeklerin kalbinden oluşan cömert bir buket. Usta parfümörler Michel Almairac ve Myléne Alran özel bir koku yaratmak için çiçek kalplerini maharetle kombine etti.
En temel nota gül kalbinden geliyor. Beklenmedik bir şekilde, ahududu kokusunu anımsatan keskin kokulu nota, değişimleri ortaya çıkarıyor. Chloé’nin gülü, daha önce hiç böyle meyvemsi notalar sergilememişti.
Mine çiçeği kalbi, mutlak narinliğini korurken, kokuya, benzersiz gül kalbini yücelten, ferah ve parlak bir boyut katıyor.
Kiraz çiçeği kalbi, sütlü badem notaları yayıyor. Şekerle dolu nota, kompozisyona keskinlik getiriyor.
Zarafetin ve çekiciliğin ince bir kombinasyonu olan yeni Fleur de Parfum, çıplak tene dokunan yumuşak ipek hissi veriyor.

Zarif Chloé Şişesi

Chloé ailesi için yeni bir ton... Fleur de Parfum, Chloé Signature serisinin ikonik şişesine sadık kalarak tasarlandı. Fildişi beji parfüm, pembe bir dokunuşla hafifçe renklendirildi. Bu narin nüans, her zaman Chloé DNA’sının bir parçası oldu. Benzerlik, boynuna el ile bağlanmış kurdeleyle de yansıtıldı.
Bu lüks tuval, karakteristik görüntüsünü sürdürüyor: geometrik şekil, gümüş rengi metal etiket, pürüzsüz oval kapak ve narince bağlanmış kurdele, Chloé’nin zarafet anlayışını mükemmel bir biçimde yansıtıyor.

Zerafetin Yüzü

Sonbahar 2015’ten beri aktris ve model Dree Hemingway, Chloé parfümlerinin yüzü oldu. Yeni Fleur de Parfum için, Dree Hemingway’in reklam görselleri Inez ve Vinoodh tarafından çekildi. Çarpıcı, siyah-beyaz fotoğraflar, Chloé ruhunun mükemmel bir yansıması. Modern ve minimalist bir portre, Fleur de Parfum’ün bütün yumuşaklığını ve büyüsünü, feminenlik ve çekiciliğini karıştırarak açıkça gösteriyor. Hemingway, Chloé kadınının ruhunu tamamıyla yansıtıyor: hassas, zarif, çekici ve karşı konulamaz bir şekilde doğal…

50 ml  EDP 325 TL
75 ml EDP 425 TL





*Basın Bülteni

FLORMAR SILK MATTE RUJ DENEYIMI // FALL ROSE

Geçtiğimiz haftalarda paylaştığım Flormar Mat Etki Koleksiyonu'nu hatırlarsınız.Koleksiyonun tamamını oldukça beğenmiş ancak Silk Matte rujlarını bir başka sevmiştim.

Likit mat rujlar arasından denediğim Red Carpet ve Autumn Timber'dan sonra ve Fall Rose rengini satın aldım ve aldığım günden beri sayısız kere kullanarak neredeyse elimden düşürmedim.

Neden mi?

•  Öncelikle gül kurusu tonu çok naif çok risksiz.Her makyajla kolayca kullanılabilen,günlük kullanıma uygun bir rengi var.
• Alışılmış likit mat rujlara göre daha kıvamlı ve daha rahat sürülüyor.
• Dudakta satenimsi bir etki yaratarak adeta kayarcasına sürülüyor ve tek katta kapatıcılık sağlıyor.
• Dudakta ağırlık yapmıyor,varlığı hissedilmiyor.Gün içinde dudaklarım yapış yapış ya da kupkuru olmuyor.
• Kalıcılığı oldukça iyi. Yemek yiyip bir şeyler içmiş olsamda 4-5 saat boyunca dudağımda kalarak kalıyor.Ortadan çıkmaya başladığı anda bile dudakla uyumlu rengi sayesinde tuhaf görünmüyor.

Saatler sonra tazelemek isterseniz en iyi sonuç için dudağınızdan silip tekrar uygulamanızı öneririm.Aksi halde tüm likit mat rujlar iki kat sürüldüklerinde kuru görüntü oluşturuyorlar.

Özetle Fall Rose bu yazıda bahsettiğim tüm özellikleriyle benim çok sevdiğim bir ruj oldu.Sizde makyajınızda likit mat rujları seviyor ya da likit mat rujları kullanmaya yeni başlayacaksanız Flormar Silk Matte rujlara göz atabilirsiniz.Özellikle Fall Rose adı her ne kadar sonbaharla ilişkili olsada bence her mevsim rahatça kullanılabilecek renklerden biri olma özelliği gösteriyor.

İki farklı ışıkta görünüşü;

Siz mat görünümlü rujlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Flormar Silk Satin rujları deneme şansı bulduysanız favori renklerinizi yorum kısmına yazabilirsiniz.

MAYBELLINE AGE REWIND THE ERASER EYE KAPATICI DENEYİMİ

Maybelline markasının kendisi eski ülkemizde yeni ürünlerinden biri olan Age Rewind The Eraser kapatıcıyı Temmuz ayında yurt dışından sipariş etmiştim.Üzerinden çok zaman geçmedi ki Gratis ve Watsons bu kapatıcının ülkemizde de satılmaya başlayacağını duyurdular.Şu an Light ve Nude renkleriyle satışı başlamış olan kapatıcının bugün Light renginden bahsetmek istiyorum.

 Makyajla az çok ilgili olan herkesin artık bu ürünün ambalajıyla ilgili bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum.Sünger aplikatöre ürün gönderen çevirmeli bir mekanizmaya sahip olan kapatıcı sünger kısmın altındaki bordo renkli bölümün çevrilmesiyle ürün akışını sağlıyor.Sünger başlık hijyenik olmasada yumuşak bir biçimde kapatıcının göz altına uygulanmasını sağlıyor.

İnce yapılı ancak orta derecede kapatma gücüne sahip olan  Maybelline Age Rewind The Eraser Eye Concealer bir yandan kusurları kapatırken diğer yandan göz altına aydınlık ve saten bir görünüm veriyor.

Kapatıcıyı göz altıma sürdükten sonra parmaklarım ya da nemli sünger ile dağıtıyorum.Göz altımdaki morluklar ve renk eşitsizlikleri gayet iyi bir şekilde kapanıyor.Uygulama öncesi nemlendirici kullanmadığım zamanlarda biraz kuru bir görüntü oluşturduğunu ve bunun benim göz altlarımı daha yorgun gösterdiğini farkettim.Bu sebeple eğer kuru göz altlarına sahipseniz uygulama öncesi mutlaka göz altı kremi uygulamanızı öneririm.

Ben göz altımın az da olsa açık renk olmasından hoşlanmıyorum.Bu yüzden Light rengi için bir tık daha koyu olsaydı demekten kendimi alamadım ancak sizin teninizde nasıl duracağını görmek için deneyip karar vermenizi öneririm.
*Ben daha sonra Nude rengini de edindim.İki rengi karıştırdığımda aldığım sonuç daha iyi oldu.Üstelik Nude rengi buğday tenliler için ciltteki diğer kusurları kapamak içinde kullanılabilir.

Uygulama başlığı sünger olduğundan hijyen konusunda bazılarımızı memnun etmeyecek ancak çok uzun süre bekleyecek bir ürün olmadığından kendi adıma bu durumu sorun etmiyorum.

Göz altı sorunları son bir yılda oluşmaya başlamış ve çok yoğun yapılı kapatıcılar kullanmamış biri olarak gerek kapatıcılık gerekse kalıcılık olarak Maybelline Age Rewind The Eraser Eye Kapatıcı beni memnun etti.Günlük kullanım için orta halli bir kapatıcı arıyorsanız maksimum 30 TL olan uygun fiyatıyla denemeye değer olduğunu düşünüyorum.

Siz Maybelline Age Rewind The Eraser Eye Kapatıcı'yı deneme fırsatı buldunuz mu?

Varsa sizin yorumlarınızı da okumaktan mutluluk duyarım.

*Görsellerde bulunan diğer Maybelline ürünlerinin tamamının detaylı yazısı blogta mevcut.Sağ taraftaki etiketler bölümünden Maybelline başlığı size bu konuda yardımcı olacaktır.

PHYSICIANS FORMULA MINERAL CUSHION FONDÖTEN YORUMLARIM

Doğal makyaj trendi hızla yükselmeye devam ederken sizi hafif yapılı ve doğal görünümlü fondöten beklentinizi karşılayacağını düşündüğüm Physicians Formula Mineral Cushion Fondöten ile tanıştırmak istiyorum.

İlk mineral sünger fondöten olma özelliği taşıyan Physicians Formula Minaral Wear Cushion Fondöten her zamanki göz alıcı şıklıktaki ambalajı ile dikkat çekiyor.Ambalaj o kadar çekici ki ürünü farklı zamanda gören evin minikleri aynı yorumu yaparak oyuncak minişlerine bir koltuk yapma hayallerini dile getirerek beni gülümsettiler :)

 Canlı mavi ambalajda ayrıca plastik bir kapakla korunan 14 ml fondöten,gözenekli yapıdaki bir süngerin içine  emdirilmiş halde bulunuyor.Fondöten kapağının hemen altında bulunan uygulama süngeri ile fondötene dokunulup tampon hareketlerle yüze uygulama yapılıyor.

Ben denediğim ilk günlerde ürünü tampon hareketlerle uygulamadan cildime sürterek uyguladığımda gerek kapatıcılık gerekse görüntü olarak sonuçtan memnun kalmamıştım.Daha sonra aynı sünger ile tampon hareketlerle uygulamayı denedim ve bingo!

Kendi süngeri iyice ürün emdikten sonraki sonuç gerçekten tatmin edici ancak ben bir süre sonra fondötenimin hızlı bitmesinden çekinerek yumuşak bir fondöten fırçasına geçiş yaptım ve ürünü hala bu şekilde kullanıyorum.

Ciltteki kusurları bulanıklaştırma ve kapatma vaadinde olan ürün ve incecik yapısıyla bunu gayet iyi başarıyor.Çok koyu lekeleriniz ve kabuklu sivilce izleriniz dışındaki tüm küçük kusurları bu fondöten ile gizlemeniz mümkün.İçeriğinde bulunan bitki özleri ve pürüzleştirici antioksidanlar ile cilde berrak bir görünüm veren fondöteni kullandıkça  ağır bir ten ürünü kullanmıyor olmanın etkisiyle cildimin daha iyi görünmeye başladığını söyleyebilirim.

Kendini ışığa göre ayarlayabilen ortaya yakın kapatıcılığı ve  verdiği doğal sonuçla son haftalarda günlük kullanım için elim başka bir ürüne gitmedi.

Bence tek eksisi diğer ürünlere nazaran daha hızlı bitecek olması olan fondöten dermokozmetik sitelerde 65-90 lira fiyat aralığında satılıyor.

Burada bahsettiğim tüm özelliklere ek olarak gluten içermeyen ve SPF 50 koruması eklenmiş içeriğiyle doğal görünüm veren fondöten arayışında olanların seveceğini düşündüğüm ürünü yetkili eczanelerde ve dermokozmetik satışı yapan sitelerde bulabilirsiniz.

Siz Cushion Fondötenleri deneme fırsatı buldunuz mu,varsa deneyimlerinizi yorum olarak paylaşırsanız çok sevinirim.

#3istanbullukizbulusmasi Blogger Buluşması ve Sponsorları

Geçtiğimiz hafta birbirinden tatlı üç blogger'ın organizasyonuyla #3istanbullukizbulusmasi etkinliğine katıldım.Etkinlik günü İrem'le buluşup Cha ya Moda'nın yolunu tuttuk.Mekanın bize ayrılmış olan kısmı oldukça sıcak  ve samimi bir şekilde hazırlanmıştı.

 Güne renk Sosyopix kartları,@camer_hobi 'nin birbirinden lezzetli kurabiyeleri,mis kokan sabunlar,@thelolishop 'un rengarenk şekerleri  hepsi biz gelmeden masalarda yerini almıştı.

Etkinlik işte bu masanın etrafında sohbetler ederek ve sponsor firmaların tanıtımlarını dinleyerek eğlenceli bir şekilde geçti.